Kiralananın tahliyesi istemine ilişkin davada; davaya konu sözleşmede davalı kiracının müstakil bir teşebbüsü söz konusu olup, davacı kiraya verenin birlikte işleteceğine yada zarardan sorumlu olacağına dair bir düzenleme olmadığı; nitekim davalının da davacıya hitaben çektiği 03.08.2009 tarihli ihtarda taşınmazı 08.10.1998 tarihli kira sözleşmesine istinaden kiracı olarak kullandığını ve işletmecilik yaptığını açıkladığı; 2014 yılı içinde çektiği ihtarlarda da taşınmazda kiracı olduğunu yinelediği; bu durumda taraflar arasındaki sözleşmenin Türk Borçlar Kanunu'nun 357.maddesinde düzenlenen ürün kirasına ilişkin olup işin esasının incelenmesi gerektiği-
Dava, kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin adi şirket sözleşmesi olduğu ve adi şirketin tasfiyesinin istendiği gerekçesiyle asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı veri ...