Alacaklısını zarara sokmak kasdıyle mevcudunu azaltmak suçuna ilişkin şikayetin dilekçe ile veya şifahi beyanla icra mahkemesine yapılacağı, bu suç hakkında iddianame ile dava açılmasının gerekmediği- Mahkemenin yargılama sonunda İİK. 331'deki suçun oluştuğu kanaatine varması halinde tayin edeceği cezayı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca 'seçenekli yaptırımlardan birine çevirmesi' ve yine aynı kanunun 51. maddesi uyarınca 'erteleme'si hususlarını gözönünde bulundurması gerekeceği–
"Alacak-borç ilişkisinden dolayı taşınmazını sattığını" savunan borçlu sanığın bildirmiş olduğu tanıklar dinlenmeden ve borcu karşılamaya yetecek başka mal varlığı bulunup bulunmadığı ve hakkında aciz belgesi alınıp alınmadığı araştırılmadan karar verilemeyeceği–
İİK'nun 331. maddesinde öngörülen suçun oluşup oluşmadığı hakkında karar verecek olan mahkemenin, alacaklı tarafından borçlu hakkında asliye hukuk (ticaret) mahkemesinde açılmış olan tasarrufun iptâli davasına ilişkin dosyayı da inceleyerek sanığın hukuki durumunu değerlendirmesi gerekeceği–
İİK'nun 331. maddesine muhalefet suçunda davaya bakmak görevinin Asliye Ceza Mahkemesi'ne ait olduğu-
İİK.nun 331. maddesine aykırılık suçlarında davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ceza Mahkemesi olduğu-
Borçlu sanığın davranışı nedeniyle aleyhine aciz belgesi alınıp alınmadığı ve borcu karşılamaya yeterli başka mallarının bulunup bulunmadığı konularında araştırma yapılmadan eksik soruşturmayla İİK'nun 331. maddesine göre hüküm kurulamayacağı–
Alacaklısı zarara uğratmak kastı ile mal varlığını eksiltmek suçunun inceleme ve yargılama yerinin asliye ceza mahkemesi olduğu, icra ceza mahkemesinin görevli olmadığı-