Haczedilmezlik şikâyetinin, icra mahkemesince tedbir kararı verilmedikçe (İİK 22) satış isteme süresini kendiliğinden durdurmayacağı- Borçlunun haczedilmezlik şikâyetinde bulunmasının alacaklının satış talebine engel olmadığı- İİK m. 363/4 uyarınca, şikâyet hakkında verilen icra mahkemesi kararı kesinleşmeden icra müdürlüğünce satış işlemi yapılamazsa da istinaf yoluna başvurulmasının alacaklının satış isteme süresini durdurmayacağı- İlk derece mahkemesinin karar tarihinde haciz kalkmamış olduğundan ve alacaklı şikâyet konusu taşınmazın satışını İİK 106 uyarınca bir yıllık sürede talep etmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı verdiği tarihte haciz kalkacağı- Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme sırasında haciz kalktığından konusuz kalan şikâyetin "esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına" dair karar verilmesi gerektiği- "Şikâyet tarihinde haczin kalkmadığı, şikâyet tarihindeki şartlara göre meskeniyet şikâyetinin esasının incelenerek değerlendirme yapılması gerektiği, aksi hâlde alacaklının her defasında yeniden haciz istemesi ve satış masraflarını yatırarak satış talep etmesi gerektiği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
İİK'nın 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekeceği- Şikayet tarihinden önce anılan maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığının kabul edilmesi gerekeceği- Bununla birlikte, şikayet tarihi itibariyle satış isteme sürelerinin henüz dolmadığı hallerde ise, şikayetin incelenmesi sırasında haczin ayakta olup olmadığının mahkemece değerlendirilmesi ve haczin düştüğünün tespiti halinde, şikayetin konusuz kaldığının kabulü gerekeceğinden, "şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına" hükmedilmesi gerekeceği-
Uyuşmazlık, İİK'nın 106–110. maddeleri gereğince haczin kaldırılmasına ilişkin ise de, şikayetçi alacaklı olduğundan, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin içtihatları gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kesin nitelikte olmadığı-
Dairemizin önceki içtihadından dönülmek suretiyle satış talebinin reddine ilişkin icra müdürlüğü işlemi hakkındaki ilk derece mahkemesi kararının konu itibariyle kesin olmadığı; bu işlem hakkındaki karara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği kanaatine varıldığı- Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin esastan incelenmesi gerektiği-
Az da olsa satış avansının yatırılmış olması halinde, usule uygun satış talebi yapılmış sayılacağı- İİK'nın 110. maddesi hükmüne göre, satış talebi yapıldığında, icra müdürünün, alacaklıdan, satış avansını 15 gün içinde depo etmesini talep etmesi gerekeceği. İcra müdürünce verilen süre içinde belirtilen satış avansı depo edilmez ise, anılan hüküm gereği haczin kalkacağını-
Şikayetin incelenmesi sırasında 27.9.2022 tarihli haciz düştüğünden konusuz kalan şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Temyizen incelenmesi istenen karar, alacaklının kıymet takdir raporunun tebliği talebinin, icra müdürlüğünce İİK’nın 106 -110. maddeleri uyarınca hacizlerin düştüğü, kıymet takdirinin hükümsüz kaldığı gerekçesi ile reddine karar verilmesi işlemini şikayete ilişkin olup, bu karar İİK'nın 363. maddesinde istinaf yolu kapalı olan kararlar arasında sayılan "kıymet takdirine ilişkin şikayet" kapsamında olup kararın istinaf ve dolayısı ile temyiz kabiliyetinin bulunmadığı-
Temyizen incelenmesi istenen karar, alacaklının kıymet takdir raporunun tebliği talebinin, icra müdürlüğünce İİK’nın 106 -110. maddeleri uyarınca hacizlerin düştüğü, kıymet takdirinin hükümsüz kaldığı gerekçesi ile reddine karar verilmesi işlemini şikayete ilişkin olup, bu karar İİK'nın 363. maddesinde istinaf yolu kapalı olan kararlar arasında sayılan "kıymet takdirine ilişkin şikayet" kapsamında olup kararın istinaf ve dolayısı ile temyiz kabiliyetinin bulunmadığı- Kıymet takdir raporunun tebliği talebi-
İİK'nın 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığının şart olduğu . Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşüp, düşmediğinin belirlenmesi gerekeceği- Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düştüğünün belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığının kabulü gerekeceği-
İİK'nın 106-110. maddeleri gereğince hacizlerin kaldırılması talebinin reddine ilişkin) karar konu itibariyle kesin nitelikte olduğu-