Mahkemece; teknik uzmanlık gerektiren alanda yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde usulüne uygun olarak düzenlenecek bilirkişi raporu ile net tereke hesabı üzerinden sabit tenkis oranı belirlenerek, bu sabit tenkis oranına göre tasarrufa konu malın bölünemeyeceğinin tespiti halinde, bu aşamadan sonra ise seçimlik hakkının kullanıldığı tarih itibariyle murisin davalıya temlik ettiği malın değeri, önceki bulunan sabit tenkis oranının paydasına bölünerek elde edilen rakam, her bir davacı bakımından mahfuz hisseye tecavüz teşkil eden miktar dikkate alınmak suretiyle (başka bir deyişle, sabit tenkis oranının payı ile) nihayet tenkis hesabı yapılarak, her bir davacı bakımından ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği-
Aktiften borçların indirilmesi ile tespit edilen net tereke tesbit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tespit edileceği ve saklı paya tecavüz edip etmediğinin bulunan bu rakam üzerinden hesaplanacağı- Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği, tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemeyeceği- Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde tercih hakkının gündeme gerekeceği- Bilirkişi raporunda davalının saklı payı mahsup edilmeden ve sabit tenkis oranı bulunmadan tenkis hesabı yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece gerekli araştırma ve incelemelerin yapılarak, davalının da mahfuz hisseli mirasçı olduğu gözetilerek saklı payından fazla aldığı miktarın orantılı olarak tenkise tabi tutulması ve sabit tenkis oranının bu esasa göre belirlenmesi, varılacak sonuca göre kazanılmış haklar da dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekeceği-
Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanunun 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanunun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekeceği-
Vasiyetnamenin yasa gereği tenkise tabi olduğu-
Sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmesi ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Davalı vasiyet alacaklısının “parası olmadığı, bu nedenle para ödeyecek gücü bulunmadığından taşınmazların o tarih itibariyle değerinin tespitini talep ettikleri” beyanının TMK'nun 564. maddesi anlamında usulune uygun bir tercih hakkı beyanı olmadığı-
Davacının, miras bırakanın boşandığı ilk eşinden olma kızı olup, mirasbırakan ile uzun süredir dargın bulundukları, davalının ise murisin üçüncü eşi olduğu, devlet sanatçısı olan miras bırakanın emekli maaşı bulunduğu, mal satmaya ihtiyacının olmadığı, dava konusu taşınmazın davalıya devrinin intifa hakkı ile yükümlü olarak yapıldığı, taşınmazın satış bedeli ile gerçek bedeli arasında fahiş fark bulunduğu, taraflar arasında görülmekte olan tenkis isteğine ilişkin dava dosyası ve tereke tespitine ilişkin dosya kapsamları ile de, murisin üzerinde mal varlığı olmadığı, menkul ve gayrimenkulleri olmak üzere tüm mal varlığını davalıya aktardığı görüldüğünden, miras bırakanın dava konusu taşınmazı temlikteki gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu kabul edilmesi gerektiği-
Miras bırakanın tapu müdürlüğünce bildirilen taşınmazları dışmda murislerinden intikal etmemiş taşınmazları bulunduğu davacı tarafın­dan bunlar bildirildiği halde tenkis hesabı yapılırken bu taşınmazların gözetilmediği, hal böyle olunca, murisin terekesinde bulunan tüm aktif ve pasifinin araştırılması, uzman bilirkişiden alınacak rapor ile tenkis miktarının belirlenmesi gerektiği-
Tasarrufa konu taşınmaz olan parselin değerinde bir azalma olmaksızın, sabit tenkis oranlarına göre altı parçaya bölünüp bölünemeyeceğinin araştırılacağı, bu belirleme yapıldıktan sonra davalı tarafa tercih hakkının sorulacağı ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-