Muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespitinin istenemeyeceği- Çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığının kabul edilmesi, muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerektiği- Taşınmaz üzerinde bulunan 2,5 katlı binanın davacı tarafından meydana getirildiği sabit olduğundan, mahkemece muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın aidiyetine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmesi gerekeceği-Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekeceği-
Temliken tescil isteyen davacının yani malzeme sahibinin olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık olduğundan temliken tescil talebinde bulunmasının mümkün olmadığı-
8. HD. 11.02.2016 T. E: 2015/22432, K: 2231-
Taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda, muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu- Eldeki muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının açılması sırasında varolan hukuki yarar kararın temyiz inceleme tarihi itibarıyla ortadan kalkmış olduğundan, mahkeme hukuki yararın sadece davanın açıldığı tarihte değil, davanın devam ettiği süre içinde de mevcut olmasını arayacağından, usul hukuku yönünden davanın görülmesinde güncel hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
Tapu iptali ve tescil davasında muhdesatlar konusunda bir talepte bulunulmadığına, yargılama sırasında taşınmaz üzerindeki muhdesatın eldeki dava davacıları tarafından meydana getirildiği ve halen de aynı kişiler tarafından kullanıldığı belirlendiğine ve taraflar arasında derdest ortaklığın giderilmesi davası da bulunduğuna göre, davanın hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilemeyeceği-
Muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespitinin istenemeyeceği- Çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığının kabul edilmesi, muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerektiği-
Taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğunun kabul edilmesi gerekeceği-Dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın giderilmesi amacıyla ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ilamı ile ortaklığın giderilmesine karar verildiği ve kararın kesinleştiği dolayısıyla davacının başlangıçta var olan güncel hukuki yararının da ortadan kalktığı anlaşıldığından, bu durumda davacının güncel hukuki yararının bulunduğundan söz edilemeyeceği-
Dava koşulu olan hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verildiğine ve davalı vekille temsil olunduğuna göre karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7 ve 13.maddeleri uyarınca davalı taraf lehine vekâlet ücreti takdir ve tayini gerektiği-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine-