8. HD. 28.01.2016 T. E: 2014/17100, K: 1485-
Dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın 4. katının davacı tarafından meydana getirildiği kanıtlanmışsa da, mahkemece taşınmaz üzerinde bulunan binanın 4. katının davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken; ortaklığın giderilmesi davası ile taşınmazın satışına karar verilmesi halinde davaya konu muhdesatın değerinin kıymet takdiri yapılmak suretiyle yeniden belirleneceği ve kıymet takdirine ilişkin uyuşmazlığın satış prosedürü içinde giderilebileceği gözetilmeden, ayrıca taşınmazın değerinin tespitine de karar verilmesi gerektiği-
Haczedilen menkullerin, haciz işleminin yapıldığı tesisin eklentisi niteliğinde oldukları bilirkişi raporu ile tespit edildiği gibi, taşınmazın üçüncü kişi banka lehine ipotekli olduğu da anlaşıldığından, borçlunun İİK. mad. 83/c uyarınca yaptığı haczedilemezlik şikayetinin kabulü gerektiği-
Davacının dava dilekçesinde belirttiği muhdesatların tespitini istediği, ziraat ve inşaat bilirkişiler tarafından düzenlenen bilirkişi raporu ve eki foroğraflardan, kendisine aidiyetinin tespitini istediği açık seranın temelsiz, iskeleti çelik profilden oluşturulmuş yay çatılı, kapalı seranın da çelik profilden oluşturulmuş, yanları cam örülü, çatısı plastik örtülü olduğu, ve menkul eşya niteliğinde oldukları anlaşıldığından, davacının muhtesat niteliğinde olmadığı belirlenen açık ve kapalı seralara yönelik isteminin, "hukuki yarar yokluğu" nedeniyle dinlenmesinin mümkün olmadığı; açık ve kapalı sera yönünden hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davaların reddine karar verilmesi gerektiği-
Muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığının kabul edilmesi getirdiği- Toplanan delil ve tanık beyanlarına göre dava konusu kargir ev ve samanlığın davacılar tarafından meydana getirildiği sabit olduğundan, mahkemece muhdesatların davacılar tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın aidiyetine karar verilmesinin hatalı olduğu- Dava konusu muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmaz davacılar murisi ile davalılar adına paylı mülkiyet şeklinde kayıtlı olup, davanın değeri, muhdesatın davalıların paylarına isabet eden değeri (zemin bedeli hariç) olduğundan, yargılama sonucunda hüküm altına alınan nispi karar ve ilam harcı ile yargılama giderinden ve davacı yararına takdir edilen vekalet ücretinden her bir davalının tapu payları oranında sorumlu tutulmaları gerektiği-
Davacının (davalının) çaplı taşınmazına davalının (davacının) taşınmazının bilirkişi raporunda belirtilen şekilde tecavüzlü olduğu, davalının (davacının) bayinin gerekli dikkat ve özeni gösterseydi tecavüzün oluşmayacağı, davalının çaplı yeri üzerindeki binayı görerek satın aldığı, iyiniyetli sayılamayacağı sonucuna varıldığından elatmanın önlenmesi davasının kabulü, temliken tescil davasının reddi gerektiği-
Muhdesat sahibinin hakkının, sadece şahsi bir hak olduğu ve taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemeyeceği- Kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemeyeceği- Çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmesi ve muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacılarca meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerektiği-
Cı vekili, dava konusu 127 ada 23 parsel üzerindeki yapıların vekil edenine ait olduğunu ileri sürerek muhdesatın tespitini istemiştir. Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne, taşınmaz üzerindeki muhdesatın davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; muhdesat tespiti isteği-
Muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespitinin istenemeyeceği- Çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığının kabul edilmesi, muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerektiği-  Mahkemece muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın aidiyetine karar verilmesinin isabetsiz olduğu- Harçtan muaf olan Hazinenin, bakiye harcın sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu- Keşif sırasında muhdesatın belirlenen değerine  göre, davacı eksik harcı tamamlanmamış olduğundan, mahkemece harcı yatırılan dava dilekçesindeki değer üzerinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda, muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edileceği-