“Takip dayanağı faturalardaki malların teslim edilmediği” yolunda borçlunun bir itirazının bulunmaması halinde BK. 73 (şimdi; TBK. mad. 89) uyarınca alacaklının fatura bedelinin ödenmesi için alacaklının ikametgahının bulunduğu icra dairesinde takip yapabileceği-
Banka Kredi sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda alacaklı bankanın hesabın kat edilerek bunun borçluya tebliğinden önceki dönemde “akti faiz” buna karşın hesabın kat edilerek borçluya tebliğinden sonraki dönemde ise “temerrüt faizi” talep edebileceği-
Alacağın temliki halinde, ödeme def’i nin takip alacaklısına karşı da ileri sürülebileceği-
İcra dairesine borçlu tarafından süresinden sonra itiraz edilmiş olmasına rağmen, takibin durdurulması halinde, alacaklı tarafından yapılacak şikayetin süreye bağlı olmayacağı–
5464 sayılı Kanuna göre; temerrüt hali de dahil olmak üzere, kredi borçlarına bileşik faiz uygulanamayacağı-
Borçlu tarafından 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra yapılan itiraz geçersiz olduğundan, alacaklının icra mahkemesinden “itirazın kaldırılması” isteminde bulunamayacağı – İcra mahkemesine hitaben yazılan dilekçede hatalı olarak kullanılan “itirazın iptali” sözcüğünün, “itirazın kaldırılması” olarak algılanması gerekeceği-
Alacaklının fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istemiş olması hailinde, takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden, bu alacağa vade tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o para birimiyle açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebileceği-