Eser sözleşmesi, iki tarafa borç yükleyen sözleşme olduğundan bu sözleşmeden doğan alacak için yapılan icra takibinde, itiraz üzerine icra mahkemesince ”itirazın kaldırılması talebinin reddine” karar verilmesi gerekeceği-
İcra takibine müvekkili adına itiraz etmiş olan vekilin, kendisine yapılan tebligat üzerine “itirazın kaldırılması istemine ilişkin yargılamayı takip etmeyeceği”ni yargılama başlamadan önce bildirmiş olması halinde, vekilin Avukatlık Kanunu hakkında ayrı bir iş olan bu yargılamaya katılma zorunluluğunun bulunmadığı, bu durumda asile tebligat yapılarak savunma hakkının tanınması gerekeceği-
53335 SK. nun 14.maddesi ile 3095 SK. nun 1.maddesi değiştirilmiş olup, maddedeki “reeskont oranı” ibaresi kaldırılmış ve 1.5.2005 tarihinden itibaren “yasal faiz oranı” nın %12 olarak düzenlenmiş olduğu-
Alacaklının takip dayanağı yaptığı belgenin İİK. nun 68/I maddesinde öngörülen belgelerden olmamasına rağmen, borçlunun borç ilişkisini kabul edip, “borcun ödendiğini” icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde ileri sürmesi halinde itirazın kaldırılması aşamasında alacaklının artık İİK. nun 68/I maddesinde belirtilen bir belgeye dayanmış olup olmadığının önem taşımayacağı, “borcu ödediğini” İİK. nun 68/I maddesindeki nitelikteki belgelerlerle ispatlayamayan borçlunun itirazının kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Yerel mahkeme kararı, “alacaklının takip talepnamesindeki talebi doğrultusunda, icra takibinin sadece asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz yürütülmek suretiyle devamını sağlayacak” nitelikte olup, bu nedenle onanması gerekeceği-
Yıl içeren dönemlerde faiz hesabının 365 gün üzerinden yapılması gerekeceği-
Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi karşısında, alacaklının dilerse icra hâkimliğine başvurabileceği, dilerse mahkemede itirazın iptali davası açabileceği, alacaklının itirazın iptali davası açması durumunda, mahkeme usul ekonomisi yönünden öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı icra mahkemesinin yerine geçerek çözümlemesi, oluşacak duruma göre diğer konuları inceleyip neticelendirmesi gerekeceği-
İcra mahkemesince işin esasına girilmeden alacaklının “itirazın kaldırılması” talebinin reddedilmesi halinde, borçlu lehine %40 (şimdi; %20) icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği-
4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun uyarınca, alacaklı bankanın asıl borçlu aleyhine icra takibi yapıp takip semeresiz kalmadıkça kefilden borcun ödenmesini isteyemeyeceği; kefilin bu konudaki şikayetinin süreye bağlı olmadığı-
İcra mahkemesince, alacaklının itirazın kaldırılması isteminin sadece “takip dayanağı belgenin İİK. nun 68/I maddesinde belirtilen belge niteliğinde olmaması” nedeniyle, işin esası incelenmeksizin reddedilmesi halinde, alacaklı aleyhine tazminata hükmedilemeyeceği-