Davacı yüklenici, kendisine yapılan ödeme tutarında yanıldığını iddia etmişse de, bu hususun esaslı hata olarak kabul edilemeyeceği- Yüklenici, ticaret şirketi olup ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiğinden, kendisine yapılan ödeme miktarını bilmesi ve buna göre mutabakatname imzalamak zorunda olduğu-
Davalının mutabakat tarihinden sonra mutabakat belgesinde belirtilen borca karşılık bir ödemesi bulunup bulunmadığının yazılı delillerle ispatlanması gerektiği, mutabakat belgesinin düzenleme tarihinden önceki ödemelerin mutabakat kapsamı içinde kalması nedeniyle sonuca etkili olmadığı gözetilerek deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği-
Takip ve davaya konu mutabakat belgesini davalı şirket yetkilisi sıfatıyla imzalayan kişinin davalı şirket adına mutabakat belgesi imzalamaya yetkili olduğu, davalı taraf "ödeme savunması"nda bulunmuş ve ödeme savunmasını cevap dilekçesini ıslah tarihinden sonra da sürdürmüş olduğu anlaşılmış olup, davalının mutabakat tarihinden sonra mutabakat belgesinde belirtilen borca karşılık bir ödemesi bulunup bulunmadığının yazılı delillerle ispatlanması gerektiği, mutabakat belgesinin düzenleme tarihinden önceki ödemelerin mutabakat kapsamı içinde kalması nedeniyle sonuca etkili olmadığı-
Davacı ile davalı arasında deterjan ve kozmetik alanlarındaki iki adet ticari ilişkiden doğan cari hesap alacağının tahsili istemine ilişkin alacak davasında, mahkemece yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak davalı tarafça düzenlenen ve davacı tarafça iade olunan 15 adet faturanın bu faturaların düzenlenme sebebine ilişkin davalının ticari defter ve belgelerindeki dayanak kayıtları birlikte ve satın alma sözleşmesi ve eki ticari şartlar anlaşması çerçevesinde değerlendirilerek bir sonuca varılması gerekirken kendi içinde çelişkili rapora itibar edilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğu- Davacının elektronik posta çıktısı, davalıya tebliğ edillen ihtarnamesi ile davacının kozmetik ve deterjan departmanlarındaki ticari ilişkiyi sona erdirdiği ve bu ilişkiden doğan cari hesap alacağının tahsilini talep ettiği anlaşıldığına göre, mahkemenin ve hükme esas alınan kök rapordaki sözleşmenin TTK'nın 20/3. md. gereği usulüne uygun bir fesih ihtarnamesi ile feshedilmediği yönündeki kabulünün isabetsiz olduğu-
Davacının, "davalı bankada bulunan hesabından talimatı ve izni olmadan dava dışı şirket hesabına çeşitli tarihlerde toplam para aktarıldığını, alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiş olup mahkemece teknik bir konuda bilirkişi raporu alınmış ve rapordaki tespitler doğrultusunda, davacı şirketin dava konusu para aktarım işlemleri de dahil olmak üzere hesap hareketlerini gördüğü, yapılan işlemleri kabul ettiği, itiraz etmeyerek icazet verdiği anlaşıldığından davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu-
Fuar Katılım Sözleşmesini imzalayan davalı, kendisine 2 ve 3 nolu salonda yer tahsis edilmediğini öğrenir öğrenmez akdi feshetmesi gerekirken, davalı tarafça sözleşme yaklaşık 5 ay bekledikten sonra feshedip, sözleşmedeki düzenlemeye aykırı şekilde basiretli bir tacir gibi davranılmayıp yapılan feshin haklı fesih olduğu kabul edilemeyeceği-
Zamanaşımına uğramış iki adet çeke dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itiraz davasında, bilirkişi incelemesinde iken kaybolan ticari defter ve kayıtları tekrar bulunduğundan HMK. mad. 222 uyarınca konusunda uzman bir bilirkişi ile ticari defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılarak rapor alınacağı-
Kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet vilayet belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları belirtildiğinden su gaz elektrik dağıtım telefon radyo ile haberleşme ve yayın yapma gibi işlerle uğraşan müesseselerin ticarethane sayılacakları-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi istemine ilişkin davada, TMK'nın 2. maddesi hükmü gereği davalının % 36,5 seviyesinde aldığı inşaatı, keşif tarihi itibariyle henüz %63,5 seviyesine ulaştırdığı ve esasen dava tarihine kadar ruhsat başvurusunda dahi bulunmadığından davalı yüklenicinin işin ifasında temerrüde düştüğü- davacı arsa sahiplerinin sözleşmenin feshini istemekte haklı olduğu-