Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları, ticaret sicil kayıtları ve özellikle davalı tanık beyanları birlikte değerlendirilerek çalışma süresinin 2000-2012 yılları arası kesintili olduğu görülmüş olup başka şirketlerde çalışmaları varsa dışlanmak sureti ile tespiti gerektiği- Bir işçinin günde en fazla fiilen ondört saat çalışabileceğinin kabulü gerektiği- Yirmidört saat çalışıp yirmidört saat dinlenme usulüyle yapılan çalışmalarda bir hafta üç gün, diğer hafta ise dört gün çalışma yapılacağından, İş K. mad. 63 gereğince, haftalık normal çalışma süresi dolmamış olsa da, günlük onbir saati aşan çalışmalar fazla çalışma sayıldığından, bu çalışma sisteminde işçinin ilk bir hafta (3x3=) dokuz saat, takip eden hafta ise (4x3=) oniki saat fazla çalışma yapmış sayılması gerektiği-
, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davası-
Fazla çalışma ücretinin son dönemin ücretine göre değil, ait olduğu dönemlerin ücretlerine göre hesaplanacağı, geçmiş dönemlerin ücreti bilinmiyor ise, asgari ücretle oranlama yapılarak geçmiş dönemin ücretlerinin belirleneceği- Yüzde usulünün parça başı ücret ve bahşişle çalışan işçinin fazla çalışma ücreti hesaplanırken; çalışılmış olan saatin ücreti dikkate alınmada sadece %50 fazlalık üzerinden hesap yapılacağı-
Tam ve kesintisiz olarak çalıştığı belirgin olan davacının çalışma şekli ve süresi, işyeri kapasitesi dikkate alınarak çalışmanın tam zamanlı mı yoksa part time çalışma mı olup olmadığının tespiti ile, part-time çalışmanın kabulü halinde günlük çalışma saatine göre (4857 s. İş K. mad. 63 gereğince; 7.5 saat çalışmanın 1 günlük çalışma hesabı ile) haftalık ve aylık çalışma süresinin kaç gün olduğu açıkça belirlenmesi, gerektiğinde uzman bilirkişi görüşü de alınmak suretiyle, Kurum'a bildirimi olmayan davacının çalışma süresi açıklığa kavuşturularak karar verilmesi gerektiği-
İşverenler arasında muvazaalı biçimde asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmasının önüne geçilmesi amacıyla 4857 sayılı Kanun’un 2. maddesinde bazı muvazaa kriterlerine yer verilmiş olduğu- Mahkemece davalı Belediye ile taşeron şirketler arasında muvazaalı ilişki bulunduğu kabul edilmiş ise de, tanık beyanlarından davacının bayrak ve pankart asma, aşure dağıtmak gibi Belediye organizasyonlarında verilen görevlerde çalıştığı, ihale ile alındığı iş dışında başka bir işte çalıştırılmadığı gibi çalışma ve emir talimat verilme işinin muvazaalı iş ilişkisini kabule yetecek şekilde ispatlanamamış olduğundan, (ve Yargıtayın önceki kararlarında. da muvazaa ilişkinin bulunmadığı kabul edildiğinden) davacının ilave tediye alacağının reddi gerektiği- Davalı tarafından imzalı olmasa bile resmi kayıt niteliğindeki özel kalem ve Belediye Başkanı imzalı kayıtları dikkate alınarak ulusal bayram genel tatil alacağının değerlendirilmesi gerektiği- İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışmasının beklenemeyeceği- Gün içinde işçinin ihtiyaçları sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı olduğu- Günde onbir saate kadar olan (onbir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmesi gerektiği-
Davacıya namaz vakitlerinde ibadetini yapabilmesi için her gün izin verildiği ve davacının C. günleri de C. namazını kılabilmesi için de camiye gittiği anlaşıldığından yaz ve kış mevsimi gözetilmek suretiyle öğle namazlarının ve C. namazının ara dinlenmesine denk gelip gelmediği belirlenip, ayrıca öğlen vakti verilen ara dinlenmesi yanında ikindi namazları için de 15 dakika ara dinlenmesi verildiği ve kış aylarında denk gelmesi halinde akşam namazları için de ara dinlenmesi verildiği hususu gözetildiğinde, akşam namazlarının kış aylarında hangi günler mesai saatine denk geldiği de belirlenerek namaz için verilen tüm ara dinlenme süreleri net olarak belirlendikten sonra davacının yaz ve kış mevsiminde günlük çalışma süreleri tespit edilerek fazla mesai hesabı yapılması gerektiği-
Çalışma koşullarında esaslı değişiklik sebebiyle işçinin iş sözleşmesini haklı olarak feshedebileceği- Bununla birlikte çalışma koşullarının değiştirilmesi aynı zamanda koşullarının uygulanmaması anlamına geldiğinden, İş. K. mad. 24/(II-f) bendinde belirtilen hal, işçinin haklı fesih nedenleri arasında sayılmış olduğu, bu durumda işçinin ihbar tazminatı talep hakkı doğmazsa da, kıdem tazminatının ödenmesi gerektiği, bununla birlikte, çalışma koşullarında esaslı değişikliği kabul etmeyen işçinin iş sözleşmesinin işverence feshi halinde, ihbar ve kıdem tazminatlarını talep hakkı doğacağı-
Denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile bazı haftalarda toplam 45 saati aşsa dahi bu çalışmaların fazla çalışma sayılmayacağı- Kural olarak 24 saat çalışan işçinin günde 14 saat çalışacağının kabul edileceği, ancak bu durumda da günde 11 saati aşan çalışmaların fazla çalışma sayılacağı- Sağlık hizmetinde çalışan işçinin hafta içindeki 15 saatlik çalışmasında 3 saat; hafta sonu 24 saatlik nöbetinde ise 4 saat dinlenme arası vereceğinin kabulü gerekeceği- Otel, lokanta, eğlence yerleri gibi işyerlerinde müşterilerin hesap pusulalarına belirli bir yüzde olarak eklenen paraların, işverence toplanarak işçilerin katkılarına göre belli bir oranda dağıtımı şeklinde uygulanan ücret sistemine “yüzde usulü ücret” denildiği, yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde fazla çalışma ücretinin, 4857 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde öngörülen yönetmelik hükümlerine göre ödeneceği; İşverenin, yüzde usulü toplanan paraları işyerinde çalışan işçiler arasında, Yüzdelerden Toplanan Paraların İşçilere Dağıtılması Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre eksiksiz olarak dağıtmak zorunda olduğu, fazla çalışma yapan işçilerin fazla çalışma saatlerine ait puanlarının normal çalışma puanlarına ekleneceği (Yönetmelik Md. 4/1.); Yüzdelerden ödenen fazla saatlerde, çalışmanın zamsız karşılığı ile zamlı olarak ödenmesi gereken ücret arasındaki farkın ödeneceği, zira yüzde usulü ödenen ücret içinde fazla çalışmaların zamsız tutarı ödenmiş olacağı, dolayısıyla, yüzde usulü ya da parça başı ücret ödemesinin öngörüldüğü çalışma biçiminde fazla çalışmaların, saat ücretinin % 150 zamlı miktarına göre değil, sadece % 50 zam nispetine göre hesaplanması gerekeceği- Davacının (mikser şoförü) fazla çalışma ücreti %150 zamlı olarak hesaplanmışsa da, davacı yaptığı fazla mesailerin zamsız karşılığını almış olduğundan, net ücretin brütü ile yıllara göre değişen miktarlarının tespit edilerek %50 zamlı kısmı hesaplanıp hüküm altına alınması gerekeceği-
Değişiklik teklifi, iş hukukuna ilişkin eşit davranma ilkesini ihlal ediyorsa, işçi bu teklife katlanmak zorunda olmadığından, değişiklik feshinin geçersiz sayılacağı- Çalışma koşullarında esaslı değişiklik sebebiyle işçinin iş sözleşmesini feshetmesi durumunda; işçinin ihbar tazminatı talep hakkı doğmazsa da, iş şartlarının ağırlaştırılması nedeniyle, haklı nedene dayandığından kıdem tazminatının ödenmesi gerektiği-
İbraname savunmasının, hakkı ortadan kaldırabilecek itiraz niteliğinde olduğu ve yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği- Çalışma şeklinin 24 saat mesai 48 saat dinlenme şeklinde olduğu durumlarda, işçi birinci hafta 3 gün ikinci ve üçüncü haftalar 2 gün dördüncü hafta yine 3 gün çalışacağından, ilk hafta (3x3=) 9 saat, ikinci ve üçüncü haftalarda (2x3=) 6 saat, dördüncü hafta ise yine (3x3=) 9 saat fazla çalışmış sayılacağı- Bilirkişi tarafından davacının fazla mesai ücreti hesaplanırken, yukarıda tanık beyanlarının hatalı değerlendirilerek, davacının 24 saatlik çalışmalarının denetime elverişli şekilde belirtilmemesi, çalışma saatlerinin yukarıda yazılı esaslara aykırı şekilde değerlendirilmesi ve günlük 14 saat çalışma sınırı aşılacak şekilde hesaplama yapılmasının hatalı olduğu-