Şikayet eden tapuya şerhedilen intifa hakkı sahibi, "bayilik sözleşmesi ile kiracısı olduğunu belirterek tahliyesine karar verilen ve ilamlı icraya konu taşınmazı haklı olarak işgal ettiğini" ileri sürmüş ise de, intifa hakkının terkin edildiği ve davacı dışında bir şirket lehine kira şerhi bulunduğu anlaşıldığından, Özel Dairenin bozma kararından sonra ibraz edilen belgelerde intifa hakkının terkin edildiğinin belirtilmesi karşısında yerel mahkeme tarafından İİK. mad. 18/3 gereğince duruşma açılıp anılan tapu kayıtları celbedilerek şikayet edenin tahliyesi istenen taşınmazdaki işgalinin haklı olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği-
İş mahkemesinin “Davacıya .... aybaşından itibaren 506 s. K. geçici mad. 81/(B)-e uyarınca göre yaşlılık aylığı bağlanması ve birikmiş aylıklarının ödenme tarihlerinden itibaren ay be ay işleyecek yasal faizleri ile birlikte ödenmesi gerektiğinin tespitine...” şeklindeki ilamının, olumlu tespit hükmü içermesi nedeniyle, infazı için kesinleşmesi zorunlu değilse de, ilamda, belirli likit bir alacağa ilişkin eda hükmü bulunmadığından, yargılama gideri ve vekalet ücreti dışında kalan asıl alacak yönünden ilamlı takibe konu edilemeyeceği-
İcra takibinin dayanağı olan manevi tazminat ilamı müstakilen verilen tazminat ilamı olup, takibe konulabilmesi için kesinleşmesinin gerekmeyeceği-
3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un, 3678 sayılı Yasa ile değişik 4/a maddesinde; Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde, Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması gerekeceği-
Reeskont faiziyle birlikte tahsiline” ilişkin ilamına dayalı olarak örnek 4-5 numaralı icra emriyle başlatılan takipte, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın reeskont faiz oranları esas alınarak Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde faiz hesabı yapılması gerekeceği-
Borçlu Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine yapılan takipte, 6001 sayılı Yasa'nın 12/2 maddesindeki yasal düzenleme gereğince borçlu Kurumun tahsil harcından muaf olması gerekeceği-
3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un, 3678 sayılı Yasa ile değişik 4/a maddesinde; sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması gerekeceği-