Ön inceleme duruşmasında davalı vekilinin mazeretinin kabul edilmesi ve duruşmanın bir başka güne bırakılmasına karar verilmesi halinde ön incelemenin o gün tamamlanmamış olduğu ve zorunlu sebeple yeni bir duruşma günü tayin edilmiş olduğundan, yasanın ön inceleme duruşmasında yapılmasını öngördüğü işlemlerin, mahkemece yeniden belirlenen duruşma gününde tamamlanması gerektiği- Davalı vekilinin mazeretinin kabul edildiği gün ön inceleme duruşması yapılıp tahkikat aşamasına geçilmesinin hatalı olduğu-
Taraflar arasında yapılan nişan sonrasında, resmi nikah yapılmaksızın düğün merasimi ile fiili birlikteliğin gerçekleştiği anlaşıldığından, taraflar arasında yasal olarak korunması gereken bir resmi evlenme akdi ile kurulmuş birliktelikten söz edilmesinin mümkün olmadığı, buna göre; taraflar arasındaki ihtilafın aile hukukundan doğmadığı, uyuşmazlığın haksız fiil olarak nitelendirilip buna göre çözümlenmesi gerektiği, davanın dayanağı haksız fiil olduğundan, uyuşmazlığa genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerektiği-
Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanunu'nun 226. maddesinde düzenlenmiş olup, davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi gerekeceğinden, müstakil Aile Mahkemesi bulunan yerlerde müstakil Aile Mahkemesinde, müstakil Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde ise Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemesinde davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp karara bağlanmasının gerekeceği-
Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanunu'nun 226. maddesinde düzenlenmiş olup, davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi icap edeceği, söz konusu maddenin Türk Medeni Kanunu'nun 2. kitabında yer almakta olup davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp sonuçlandırılması gerekeceği, mahkemece yargılamaya hangi sıfatla bakacaksa, bunu ara karar ile belirleyerek yargılamaya devam etmek yerine bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam edilip sonuçlandırılmasının doğru olmadığı-
Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanunu'nun 226. maddesinde düzenlenmiş olup, davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi gerekeceği, bu nedenle müstakil Aile Mahkemesi bulunan yerlerde müstakil Aile Mahkemesinde, müstakil Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde ise Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemesinde davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp karara bağlanması gerekeceği, görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraf ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetileceği-
Mahkemece, davanın kabulü ile ziynet eşyalarının bilirkişisinin bilirkişi raporunda belirtilmiş olan ve gerekçe kısmında ayrıntısı ile belirtilen ziynet eşyalarının aynen davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aynen ifası mümkün olmadığı takdirde bilirkişinin raporunda belirtilen değerleri toplamının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Mahkemece; ziynet eşyalarının davalıda kaldığının veya davalı tarafça zorla davacıdan alındığının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Mahkemece; hüküm altına alınan ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktar ve değerlerinin hükümde ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekirken, aynen iadesine karar verilen ziynet eşyalarının ayar ve gramlarının yazılmayarak HMK'nın 297. maddesine aykırı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Davacının, dava dilekçesinde tespit dosyasında bulunan ve eşyaların değerini belirleyen bilirkişi raporuna dayandığı, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığından talebini raporda yer alan bedeller ile sınırladığı ve bu miktarların davacıyı bağlayacağı, mahkemece, ıslah dilekçesi ile artırılan miktara göre karar verildiğinden talebin aşıldığı, davacı, dava dilekçesi ile faiz talep etmediğinden hükmedilen alacağa faiz işletilmesinin isabetli olmadığı, mahkemece, dava dilekçesinde yer almayan , ıslah dilekçesi ile istenilen faiz talebinin de reddi gerekeceği-
Bağıştan rücu davasında verilecek kararın, eldeki ziynet eşyası davasının sonucunu etkileyeceğinden bekletici mesele yapılması gerekeceği-