Ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmişse, hüküm fıkrasının açık olması, duraksama yaratmaması, hükümde aynen iadesine karar verilen ziynetlerin gram ve ayarlarının açık olarak yazılması gerekeceği-
Davacı kadının gece yarısı davalı ile yaşadıkları tartışma sonucu evden ayrıldığının açık olduğu, davacı kadının evden ayrılış şekli göz önüne alındığında, davacının yanında günlük kullanımında olan ve o an üzerinde takılı bulunan iki adet bileziğin (bilekliğin) bulunmasının, davacı kadının dava konusu ettiği diğer takıları da yanında götürdüğü anlamına gelmeyeceği, kaldı ki davacının bu iki adet bileziği dava konusu da etmediği, o halde davacının, ziynet eşyalarının davalı yedinde kaldığını iddiasını ispatlamış olduğunun kabulü gerekeceği-
Dosya kapsamından ve yargılamada tanık olarak dinlenen davalının annesinin beyanı ile de sabit olduğu üzere gerdanlığın kiralandığı, bu durum karşısında kiralanmış olsa bile davacıya iadesinin gerektiği, ayrıca davalının cevap dilekçesinde davacının ailesi tarafından takılan bazı takıların kendilerine iade edildiği, geri kalan altın vs. düğün hediyelerinin de düğün için yapılan borçların kapatılması için taraflarca anlaşılarak harcandığı yönündeki beyanı gözönüne alınmak suretiyle mahkemece, düğünde takıldığı sabit olan gerdanlık ve 2 adet burma bilezik yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
3. HD. 01.10.2018 T. E: 2016/21308, K: 9313-
Dava dilekçesinde talep edilmeyen bir alacağın, ıslah dilekçesiyle istenilmesinin mümkün olmadığı, mahkemece, davacının talebi dışına çıkılmak suretiyle bilirkişi raporunda belirlenen "iki adet on dört ayar altın bileklik, bir adet tam cumhuriyet altını ve bir adet ucunda kolye bulunan on dört ayar altın zincir" bedeline hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyalarının, kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılacağı ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanacağı, bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça ispatlandığı takdirde, kocanın bu eşyaları iadeden kurtulacağı, somut olayda;davacının davaya konu ettiği ziynet eşyalarının davalı tarafından bozdurulduğunu iddia ettiği, davalının ise,banka kasasına koyduğu ziynet eşyalarını son olarak banka kasasından alarak davacıya teslim ettiğini ve davacının kendisinin haberi olmadan müşterek haneden çocuklarını da alarak ayrıldığını ileri sürdüğü, bu durumda ise,artık ispat yükünün davalı tarafa geçtiği ve davalının söz konusu ziynet eşyalarını davacıya teslim ettiğini ispat yükü altında olduğu-
Dosya kapsamında toplanan delillerden; dava konusu mehir senedindeki ev eşyalarının davacı kadına teslim ediliği ve davacı ile davalının yaşadığı müşterek konuta yerleştirildiği, davalı kayınpederin sorumluluğunun bu eşyaları davacıya teslim etmekle birlikte sona erdiği, davacının bu eşyaların müşterek konuttan, davalı koca ve davalı kayınpeder tarafından birlikte alınıp götürdüğü yönündeki iddiasını ispat edemediği; buna göre ev eşyalarının davalı koca ile birlikte davalı kayınpederin de yedinde bulunduğu hususunun kabul edilemeyeceği, o halde mahkemece, dava konusu ev eşyalarından davalı kayınpederin sorumlu tutulamayacağı göz önüne alınarak, bu davalı bakımından ev eşyaları bedeli isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
3. HD. 27.09.2018 T. E: 2016/22411, K: 9199-
3. HD. 26.09.2018 T. E: 2016/21864, K: 9144-
3. HD. 26.09.2018 T. E: 2016/22567, K: 9107-