Davalı yüklenici ile diğer davalı arsa sahibi arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle davacının bedelini ödeyerek aldığı bağımsız bölümün tapu kaydının iptal edilmesi ile sonuçlanan süreçte davacı geçerli olarak devraldığı ve sonrasında tapu kaydı iptal edilen taşınmaz için ödediği 50.000,00 TL bedelin davalılardan tahsiline-
Feragatin yargılamanın her aşamasında yapılabileceği, karşı tarafın kabulüne de bağlı olmadığı, vaki feragat nedeniyle işlem yapılmak üzere hükmün bozulması gerektiği-
Davacı vekilinin davadan feragate ilişkin beyanının, usulen tevsik olunmak ve HMK'nın 74. maddesi ile HMK’nun 307 vd. maddeleri uyarınca sonuç doğurucu nitelikte olduğu anlaşılmış, davacı yanın davadan feragatine ilişkin bir hüküm verilmesini teminen yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerektiği-
Öncelikle, davadan feragate ilişkin bir hüküm verilmesini teminen yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerektiği-
Davalının avukatı olarak davalarını takip ettiğini, avukatlık ücreti ödenmediğini 3743 TL alacak için başlattığı icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline % 20 icra inkar tazminatı ödetilmesine-
Davacının davadan feragate ilişkin iradesinin fesada uğratıldığı ve davasından feragat ettirildiğinin kabulü ile istihkak davasının esası hakkında karar verilmesi gerektiği-
Direnme kararının temyiz incelemesi aşamasında davacı davadan feragat ettiğini bildirir ise, bu beyan doğrultusunda işlem yapılmasının zorunlu olduğu, böyle bir durumun varlığı halinde direnme kararının Hukuk Genel Kurulunca temyizen incelenemeyeceği, hükümden sonra ortaya çıkan temyiz incelenmesine usulen engel oluşturan bu hususun yerel mahkemece değerlendirilip karara bağlanması için direnme kararının bozulması gerekeceği-
Bozmadan sonra davacı erkek ise davasından feragat etmişse de, feragatten önce evlilik birliği ölümle sona ermiş olduğundan, davalı mirasçılarının TMK. 181 uyarınca davaya devam edebileceği ve mahkemece TMK. 181/2 gereğince tarafların kusur durumlarının belirlenmesi gerektiği-
Davadan feragate ilişkin bir hüküm verilmesini teminen yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği-
Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri niteliğindeki uyuşmazlıkta, davadan feragatın hüküm kesinleşinceye değin yapılabileceği; karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı gibi yapıldığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı; davacı vekilinin davadan feragate (vazgeçmeye) ilişkin beyanının usulen tevsik olunduğu ve vekaletnamesinde bu hususta özel yetkisi bulunduğu; HMK. mad. 307 vd. uyarınca sonuç doğurucu nitelikte olduğu;Yargıtay İBK’nun 11.4.1940 gün ve 70 sayılı ve HGK’nun 21.11.1981 gün ve 1981/2-551 sayılı kararları uyarınca, öncelikle, davadan feragate ilişkin bir hüküm verilmesini teminen yerel mahkeme kararının bozulmasının gerekeceği-