Mahkemeye verilen feragat isteğinin temyiz isteği kabul edilerek Yargıtaya sevkinin sağlanması, Yargıtay tarafından verilecek bozma ilamından sonra dosyanın ele alınıp feragat sebebiyle gerekli kararın verilmesinin mümkün olacağı-
Asıl ve birleştirilen davalar için sanki tek bir dava imiş gibi düşünülerek hüküm kurulduğu, ayrı ayrı hükmün oluşturulmadığı, bu durumda mahkemece, asıl ve birleşen davalar için ayrı ayrı hüküm kurulması, vekalet ücreti v.s.'nin asıl ve birleşen davalar yönünden ayrı ayrı belirlenip hüküm altına alınması gerekeceği-
Kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderildiği bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerektiği-
Mahkemenin davadan el çektiğinden, karar ortada durduğu müddetçe, davayı yeniden ele alıp, feragat nedeniyle bir karar veremeyeceği, bu itibarla, davadan feragat nedeniyle mahkemece bir karar verilmesi gerektiğinden, bunun sağlanabilmesi için hükmün öncelikle bu nedenle bozulması gerektiği-
Feragat, davayı kesin olarak sonuçlandıran bir hukuki neden olduğundan, hakim karar verdikten sonra dahi belgelendirilen feragat üzerine davanın bu nedenle reddine karar verebilir ise de, Yargıtay uygulamalarında hüküm temyiz edildikten sonra vaki feragat üzerine mahkemece kendiliğinden bir karar verilmeyerek Yargıtay'ın bu konuda mahkemece bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına dair verilecek kararından sonra ancak dosyayı ele alabileceği ve feragate dayanarak davayı reddedebileceği-
Davacı vekilinin HMK’nun 74. maddesine uygun şekilde davadan feragate yetkili olduğu anlaşılmış olup feragat beyanı sonuç doğurucu nitelikte olduğundan, davadan feragat nedeniyle yeni bir karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulması gerekeceği-