Mahkemece "davanın kısmen kabulü ile 498.524.68.TL' nın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı M.Ş.V. mirasçılarından A.L.V. ve Ö.S.V.' dan tahsili” şeklinde hüküm kurulmuş olmakla faize faiz yürütülmesine karar verilmiş olunmaktadır ki, bu durumun dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı B.K.nun 104/son (6098 sayılı Yasa' nın 121/son) maddesinde düzenlenen faize faiz yürütülemez hükmüne aykırı olup, bozmayı gerektireceği, ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesinin yeni bir yargılama yapmayı gerektirmediği-
Davacının ayrıldığı yılın bilançosunda gösterilen genel giderlerden davacı payına düşen miktarın davacının aidat ödemelerinden düşülmesi ile bakiye miktarın bilançonun, onaylandığı genel kurul tarihinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerekeceği-Hüküm altına alınan asıl alacakla ilgili yasal faize hükmedilmesi gerekirken, bilirkişiye reeskont faizi hesabı yaptırılarak hüküm fıkrasında avans faizine hükmedilmesi ve BK’nın 104/son (TBK 121/3) fıkrasında yer alan “temerrüt faizine ayrıca faiz yürütülemez” hükmüne aykırı olacak şekilde toplam alacak üzerinden işleyecek faize hükmedilemeyeceği-
İlamın faiz alacağına ilişkin olduğu durumlarda faize faiz yürütülemeyeceği-
Davacının başlattığı icra takibinin tarihi 21.10.2010 olup, 6352 sayılı Kanun'un 38. maddesi ile İİK.'na eklenen geçici 10.maddesi uyarınca, % 40 inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, % 20 inkar tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığı, ne var ki; bu hususun düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Kooperatif genel kurullarında aidat ödemelerinin geciktirilmesi halinde alınması kararlaştırılan gecikme zammının temerrüt faizi niteliğinde olduğu-
İlamda açıkça faiz alacağı olarak belirlenen miktar için işlemiş faiz ve takipten sonra bu alacak için istenen işleyecek faiz isteminin yasaya aykırı olması gerekeceği-
Hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda temerrüt tarihinden dava tarihine kadar yasal faiz hesaplanmış ise de davaya konu asıl alacak ve gecikme zammı toplamı ödenmiş olup, mahkemece ödeme tarihine kadar hesaplanacak faize hükmedilmesi gerekeceği-Mahkemece asıl alacak ve gecikme zammı olmak üzere toplam alacak üzerinden hesaplanan yasal faize hükmedilmiş ise de HGK'nun 16.06.2004 gün ve 2004/19-357 Esas-2014/360 Karar ve 10.10.2012 gün 2012/7-502 Esas-2012/707 Karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere gecikme zammının aslında bir temerrüt faizi olduğu, bu nedenle yalnızca asıl alacağa temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekeceği, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 121/son maddesi (818 sayılı Borçlar Kanunu 104/son) hükmüne aykırı olarak faize faiz yürütülmesi sonucunu doğuracak şekilde karar verilemeyeceği-
6183 Sayılı Yasa gereğince hesaplanan gecikme zammı faiz niteliğinde olduğundan, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Borçlar Kanununun 104/son maddesi gereğince faize faiz yürütülemeyeceği-
Davacının takipte işlemiş faizle birlikte toplam alacağına yeniden faiz talep etmesinin 818 Sayılı BK'nun 104/son maddesine aykırılık teşkil ettiği-
Bilirkişi Kurulundan ek rapor alınarak birleşen davanın davalısından tahsiline karar verilen miktarın ne kadarının rödovans ve diğer gider alacağı, ne kadarının gecikme faizi olduğu hususunun açıklattırılması ve sadece belirlenen asıl alacağa (rödovans ve diğer giderlerden oluşan alacağa) dava tarihinden itibaren reeskont faizi işletilmesine karar verilmesi gerekeceği-