Adli Tıp Genel Kurulu'nun, Adli Tıp İhtisas Kurulları ile Adli Tıp Kurumu dışındaki sağlık kurullarının verdikleri rapor ve görüşleri arasında da ortaya çıkan çelişkileri, konuyla ilgili uzman üyelerin katılımıyla inceleyip kesin olarak karara bağlayacağı-
Hor kullanma bedelinin tahsili istemi-
Yargılama sırasında yanlardan birinin bilirkişi raporuna itiraz etmemesinin, itiraz eden taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu ve mahkemece itiraz edenin lehine olan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi gerektiği- Hesaplanan tazminattan yetiştirme gideri indiriminin yapılabilmesi için, davacının çalışan, geliri olan, desteğin yetiştirme giderlerini kısmen de olsa üstlenmiş olan kişilerden olması gerektiği- Cenaze ve defin giderlerinin her türlü delille ispat edilebileceği- Delil ibraz edilememesi halinde dahi TBK.nın 50/2.maddesi gereğince mahkemece yöresel örf ve adetler doğrultusunda yapılabilecek masrafların bilirkişi marifetiyle tespiti ile, BK.nın 42/2.maddesi uyarınca bu kalem istek için tatmin edici bir tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Göğüslere silikon takılması ve göğüslere istenilen ve kararlaştırılan biçime uygun güzel bir görünüm kazandırılmasının, yanlar arasında BK. nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi doğuracağı; vekâlet akdindeki gibi sonuç taahhüt edilmeksizin sadece bir işin görülmesi taahhüdünün bulunmadığı, bir eserin-sonucun yaratılıp teslim edilmesi borcu altına girildiği- Estetik amaçlı ameliyatın tıbbın gereklerine uygun şekilde yapılıp yapılmadığı, amacına ulaşıp ulaşmadığı, davacının geçirdiği operasyonun sonucuna ulaşıp ulaşmadığı, beklenen sonucun meydana gelmemesinde davalılara yüklenebilecek herhangi bir kusur bulunup bulunmadığı, yapılan işin kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olup olmadığı hususlarının tespiti yönünden rapor düzenlenmesinin teknik bir konu olduğu; bilirkişiye başvurulması gerektiği-
Paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteği-
Dava konusu vasiyetnamenin açılmasına dair verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ edilmediği, bu hali ile henüz derdest dava hükmünde olduğu görülmüş ise de, kesinleşmesinin eldeki davanın sonucuna bir etkisinin olmayacağı, hal böyle olunca, mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi raporundaki çelişkinin giderilmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Mazeretli olduğu kabul edildikten sonra, duruşma günü kendisine bildirilmeyen tarafın yokluğunda karar verilemeyeceği gibi, bilirkişi raporu kendisine tebliğ edilen davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı iki haftalık beyanda bulunma süresi dolmadan da karar verilmesinin mümkün olmadığı-
Kanalizasyon hizmetinden yararlanmayan kişi ve kurumlardan atıksu bedeli alınamayacağı- Atık su kulanım bedelinden, fiili kullanım yapan gerçek ve tüzel kişiler kullanım süre ve miktarı ile sorumlu olduğu- Mahkemece; konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyeti ile mahallinde keşif yapılarak, davalı şirketin tesisinde kullandığı suyu, tankerler ile alıp su ihtiyacını bu şekilde karşıladığının anlaşılması karşısında, kullandığı bu suyu ne şekilde deşarj ettiği, davacının davalının işletmesinin bulunduğu bu bölgede, kanalizasyon tesisinin bulunup bulunmadığı, sonuç olarak davalı kullandığı suyu deşarj ederken, davacının sunduğu hizmetten faydalanıp faydalanmadığının kesin olarak belirlenmesinden sonra, davacının davalıya bu konuda bir hizmet sunmadığının anlaşılması karşısında, davacının talep edebilceği bir alacağının da bulunmadığı; davalının davacının deşarj hizmetinden faydalandığının anlaşılması durumunda ise, davacının tahakkuk ettirdiği bedelden davalının sorumlu olup olmadığının belirlenmesi, davalının sorumlu olduğunun tespiti halinde, davalı tarafından tüketilen normal ve kaçak atık su miktarı belirlenerek, davalının ödenmesi gereken atık su bedelinin ayrıca sözleşme ve yönetmelik hükümlerine göre hesaplanması gerektiği- Kaçak atık su bedelinin hesaplama aşamaları ve hesap şekli açıklanmadan hazırlanan rapor doğrultusunda hüküm tesisi edilemeyeceği-
Ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve kısıtlı adına tescil isteğine ilişkin davada, raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek biçimde Adli Tıp Genel Kurulundan yeniden rapor alınması, hukuki ehliyete haiz olduğunun belirlenmesi halinde iptal tescil isteminin reddedilmesi, aksi halde ilk el durumunda olan davalının Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinden yararlanamayacağı gözetilerek iptal tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Atık su kulanım bedelinden, fiili kullanım yapan gerçek ve tüzel kişiler kullanım süre ve miktarı ile sorumlu olduğu- Mahkemece mahallinde keşif yapılarak davalı tarafın defter ve belgeleri de incelenerek işyerinin büyüklüğü, çalışan personel sayısı, işyerinin müşteri kapasitesi belirlenip, davalının tüketilebileceği su ve atık su miktarının tespit edilerek, dava konusu atık su bedellerinin bilirkişi tarafından ayrıca denetime elverişli bir şekilde hesaplaması gerektiği, bilirkişi raporunun yetersiz olup hükme esas alınamayacağı-