Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin ve böylece davacı borçlu tarafa fazladan yargılama giderleri yükletilmesini sağlamanın hakkın kötüye kullanılması olduğu; hukuk düzeni tarafından korunamayacağı- İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının iki ayrı takip başlatmak suretiyle yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı-
Murisin içinde yolcu olarak bulunduğu minibüsün sürücüsü ve işleteni aleyhine açılan davada, davalı vekilinin istemi üzerine ise, dava KGM'ye ihbar edilmiş olup, ihbar edilen KGM hakkında açılmış bir dava ve aleyhine verilmiş bir hüküm bulunmadığından temyiz inceleme istemi hakkı bulunmayan ihbar olunan KGM vekilinin temyiz isteminin reddi gerektiği- Kaza tarihi ve murisin tek taraflı kaza yapan minibüste hatır için taşındığının ve alkollü sürücü olan davalının kullandığı minibüse binmiş olduğunun anlaşılmasına ilişkin hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacılar için takdir olunan davacı anne ve baba için 70.000,00'er TL,beş kardeş için ayrı ayrı 30.000,00'er TL manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu- Murisin içinde yolcu olarak bulunduğu zarara neden olan araçla taşıma işi yapılmakta olup temerrüt faizi olarak avans faize hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilemeyeceği- Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı söz konusu olup davacılar lehine kabul edilen rakamlar üzerinden her bir davacı için ayrı ayrı nıspi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Taşınmazın belirli bir kısmının 4721 sayılı Kanun mad. 725 uyarınca temliken tesciline hükmolunabilmesi için evvela, taşkın yapıyı yapan şahsın iyiniyetli olması, taşkın bölümün yıkımının fahiş zarar meydana getirmesi ve yapı değerinin oturduğu zemin değerinden fazla olması, ayrıca bu kısmın ana taşınmazdan imar mevzuatına göre infaz edilebilir mahiyette olup arsa malikine de haklı bir tazminat ödenmesinin gözetilmesi gerektiği-
Trafik kazası nedeni ile maddi-manevi tazminat istemi-
Kolluk araştırmasına göre, davacı kadının ev hanımı olduğu, herhangi bir işte çalışmadığı, ağabeyine ait evde kaldığı; davalının ise, asgari ücretle sanayide işçi olarak çalıştığı, iki çocuğu ile birlikte ikamet ettiği ve 350,00 TL kira bedeli ödediği tespit edilmiş olup, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle davalının tespit edilen gelir durumu gözetildiğinde; mahkemece davacı kadın için hükmedilen nafaka miktarının (500 TL.) fazla olduğu-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, hükmedilen nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim vb. masrafları da dikkate alındığında, müşterek çocuk lehine hükmedilen (aylık 200 TL. tutarındaki) iştirak nafakası miktarının az olduğu-
Mahkemece; desteğin vesayet altına alınacak derecede akdi dengesinin yerinde olup olmadığı araştırılarak, vesayet altına alınacak düzeyde akıl hastalığı bulunması halinde destekten yoksun kalma talebinin reddine, vesayet altına alınmayı gerektirmeyecek düzeyde ise gelir sağlayacağı kabul edilerek aktüer hesabı yapılması gerektiği- Trafik kazasından kaynaklı manevi tazminat taleplerinde hakimin takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermesi gerektiği, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılarak hukuka ve hakkaniyete göre tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Hakkında yapılan haber ile kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan davacının manevi tazminata hükmedilmesini isteyebileceği- Hükmedilecek bu paranın, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşıdığı, bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmediği-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyacı, ekonomik göstergelerdeki değişim ile nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında; hükmedilen 100 TL' lik iştirak nafakası miktarının biraz az olduğu-