Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının az olduğu- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davalı kadın yararına hükmolunan manevi tazminatın az olduğu-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik hakları, aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığı, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığının anlaşılması durumlarına bağlı olarak manevi tazminatın belirlenmesi gerektiği-
2. HD. 26.06.2018 T. E: 2016/23385, K: 8138-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatın az olduğu-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi-manevi tazminatın ve yoksulluk nafakasının fazla olduğu-
Davacının dayanmadığı vakıaların hükme esas alınması mümkün olmadığından, davacı erkeğin eşinin kendisine hakaret ettiği, evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği gibi vakıaların kadına kusur olarak yüklenemeyeceği- Kadının cinsel ilişkiden kaçındığının da ispatlanamaması üzerine 'cinsel birlikteliği gerçekleştiremeyen' erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğunun kabulünün gerektiği- Davalı kadına yapılan tebligatın geçersiz olmasından kaynaklı, taleplerinin süresinde kabulünün gerektiğinden bahisle davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin miktarı açıklattırılıp (HMK m. 31), talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiği- Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek tam kusurlu olup, bu kusurlu davranışın kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığı anlaşıldığından, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Anne-babanın, çocuğunun haksız fiil ve/veya akde aykırılık sonucu ölmesi nedeniyle açtığı destekten yoksun kalma tazminatı davalarında, desteklik ilişkisinin varlığının ispatı için Sosyal Güvenlik Kurumundan gelir bağlanması şartının aranmayacağı, destekten yoksun kalma tazminatı davalarında çocukların anne-babaya destek olduklarının karine olarak kabulünün gerektiği-
2. HD. 21.06.2018 T. E: 2016/19495, K: 7899-
Davacı kadın, dava dilekçesinde sadece boşanma talep etmiş, yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinde bulunmamış, ilk kez 22.06.2015 tarihli dilekçesiyle maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talebinde bulunduğu anlaşılmış ancak davacı kadının ön inceleme sırasında ki bu talepleri karşı tarafın açık muvafakati veya ıslah olmadığı için talep sonucunun genişletilmesi niteliğinde olduğu-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının az olduğu-