Kambiyo senedinden (bono) dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin davanın çözümünde görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu- Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı-
Manevi tazminat davalarında, artık caydırıcılık unsuruna da ağırlık verildiği, gelişen hukukta kişilerin bedenine ve ruhuna karşı yöneltilen haksız eylemlerde veya taksirli davranışlarda tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranlarda hakimin manevi tazminata takdir etmesi gerektiği, zira kişi haklarının her şeyin önüne geçtiği - Soma'da gerçekleşen maden kazasının son yüzyılın en büyük iş kazalarından birisi olduğu, yalnızca iş kazasına uğrayanlarda veya kazalıların yakınlarında değil toplumun tamamında derin bir üzüntü meydana getirdiği, bu kapsamda toplumu derinden etkileyen facialarda hüküm altına alınan manevi tazminat tutarları değerlendirilirken manevi tazminatın caydırıcılık unsurunun öne çıkması gerektiği-
Eşini evden uzaklaştıran, manevi anlamda bağımsız ev temin etmeyen, kadının eğitim hakkının engelleyen eşin; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan ölüm sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemi- Olay tarihi, olayın gelişim şekli, kusur durumu, davacıların vefat edene yakınlığı da gözetildiğinde davacılar (kendi adına asaleten ... ’a velayeten) yararına takdir edilen manevi tazminat miktarının az olduğu-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı-davacı eş yararına hükmolunan maddi tazminatın az olduğu, TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile TBK'nun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat takdiri gerektiği-
Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan, fiziksel şiddet olayından sonra taraflar barışıp evlilik birliğine devam ettiğinden; bu olayın, şiddeti uygulayan tarafa kusur olarak yüklenemeyeceği- Kusur belirlemesinden sonra daha ağır kusurlu olan eş yararına yoksulluk nafakası hükmedilemeyeceği- Kusurlu davranışlar, tarafın kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğundan uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada; mahkemece, maddi tazminat alacağına ilişkin olarak ıslaha karşı zamanaşımı def'inde bulunmamış olan davalılar yönünden de ıslah edilen kısmın zamanaşımına uğradığından bahisle davanın kısmen reddine karar verilmesi doğru olmayıp, hükmün bu sebeple de bozulması gerektiği- , Davacının yaralandığı hususu ceza dosyası içerisindeki rapor ile sübuta ermesine karşın ispat edilemediği şeklindeki kabul edilemez gerekçe ile manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, davacı lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi için kararın bozulması gerektiği-
Kaza tarihi dikkate alındığında, ölümlü trafik kazasına dayalı davada (desteğin annesi, babası ve eşi için 50.000,00'er TL, kardeşi için 30.000,00 TL olarak) takdir olunan manevi tazminatların “bir miktar fazla” olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeni ile maddi tazminat ve manevi tazminat istemi-
Kesin sürede bildirilmeyen delillere dayanılarak kadının az kusurlu olduğunun kabulü ile erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte, davalı-karşı davacı kadından kaynaklı geçimsizliği kabule elverişli başkaca da somut sebep ve delillerin tespit edilemediği, Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesinde yer alan çekilmezlik ve temelden sarsılma unsurunun erkeğin davasında gerçekleşmediği, bu durumda, erkeğin davasının reddi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı- Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre ilk derece mahkemesince davalı-karşı davacı kadın lehine takdir edilen maddi ve manevi tazminat ile nafakaların miktarlarının uygun olduğu ve erkeğin bu yöndeki istinaf taleplerinin reddi gerekeceği-