Dava konusu uyuşmazlığın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 222. maddesi uyarınca bir malın eşlerden birine ait olduğu iddiasından kaynaklandığı anlaşıldığından görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu-
Kadastro Mahkemesinin görev ve yetkisinin, her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günden başlayıp, taşınmaza ait tutanağın hukukça kabul edilen usule uygun olarak kesinleştiği güne kadar devam edeceği- Görev hususunun yargılamada her safhada resen gözetilmesi gerektiği-
Konut sigorta poliçesi gereği ödeme yapan davalı sigortanın ödediği bedeli icra takibi sonucu ödemek zorunda kaldığı bedelin davalıdan tahsili istemi- Dava konusu taşınmazın kiracısının halefi olarak sigortacısına karşı açtığı davada, dava dışı sigorta ettiren ile davacı arasındaki temel hukuki ilişkinin kira sözleşmesi olduğundan, uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği-
Y.in kamu düzenine ilişkin olmadığı hâllerde tarafların yetki sözleşmesi (HMK m. 17) ile başka bir mahkemeyi yetkili kılabileceği gibi bu durumda yetki itirazının ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebileceği, yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekeceği; yetki itirazında bulunan tarafın, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirmek zorunda olduğu- 6502 s. Tüketici Kanunu'nun yürürlüğe girdiği tarihten önceki tüketici işlemlerine, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına bu işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmiş ise kural olarak o kanun hükümlerinin uygulanacağı- Mesken elektrik aboneliğinin bulunan davalı ile davacı arasındaki uyuşmazlığın sözleşmeye aykırılıktan kaynaklandığı, sözleşmenin taraflarından birinin tüketici, diğerinin satıcı, uyuşmazlığın da tüketime konu mala ilişkin olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığı- Mahkemenin hem yetkisine hem de görevine ilişkin bir itirazın ya da incelemenin söz konusu olduğu hâllerde mahkemenin öncelikle görevli olup olmadığı hakkında bir karar vermesi, görevsiz ise öncelikle görevsizlik kararı verip, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi ve yetki itirazı hakkında bu görevli mahkemede bir karar verilmesi gerektiği-
TBK’nun 19. maddesi gereğince açılan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkin davada uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülüp çözümlenmesinin gerektiği- Dava konusu taşınmazın evlilik birliği içerisinde edinildiği ve eldeki davanın da evlilik birliğinin devamı sırasında açıldığı, olayda TMK'nın 233/2.maddesinin uygulanması gerektiğinden aile mahkemesinin görevli olduğunun kabul edilemeyeceği-
Dava, "ergin kişinin haklı sebeple soyadının değiştirilmesi" niteliğinde olmayıp; "evlilik içinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı 'aile soyadının' velayet hakkı kapsamında değiştirilmesi" talebine ilişkin olduğundan aile mahkemesinin görevli olduğu-
İşlediği iddia edilen suçla ilgili olarak 12 yaşından küçük olması sebebiyle TCK’nın 31. maddesinin birinci fıkrası gereğince “kovuşturmaya yer olmadığına” dair karar verilen çocuk hakkında 5395 sayılı Kanun'un 5. ve 11., 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 31. maddeleri gereğince güvenlik tedbirlerine hükmolunması talep edilmiş olup anılan talep hakkında görevli mahkemenin çocuk mahkemeleri, çocuk mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde aile mahkemeleri, aile mahkemeleri kurulu bulunmayan yerler bakımından asliye hukuk mahkemeleri olduğu-
Seyir halindeyken yol üzerinde bulunan mazgalın kaldırması ile aracın takla atmasından kaynaklanan maddi tazminat davasında taraflardan birinin Belediye Başkanlığı olduğu da göz önünde bulundurularak, Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nünverdiği karar uyarınca davanın çözümünde Adli Yargının görevli olduğu-
Derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istemine ilişkin davaların sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği-
Davacının vekili olan davalının uhdesinde tuttuğu iddia edilen paranın tahsili istemine ilişkin olan davanın, davacının davalı hakkında başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali amacı ile Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtığı davada, HMK. 297 hükmüne aykırı olarak yazılan kararın hukuka uygun olmadığı-