MK. 724’e dayalı “temliken tescil” davalarının sübjektif unsuru: “İyiniyet” (MK. 3)-
MK. 724’e dayalı temliken tescil davalarında, dava konusu taşınmazın ifrazının mümkün olup olmadığının da araştırılması gerektiği-
Çeşme ve eklentilerinin “temliken tescil istenmesi için” MK.’nun 724. maddesinin öngördüğü “bina” niteliğinde olmadığı-
Muris ile davacı arasında gerçekte bir ölünceye kadar bakma sözleşmesi düzenlenmediği, muvazaalı bir işleme girildiği mahkeme kararı ile sabit olduğundan, artık davacının böyle bir akde dayanarak iyiniyetinin varlığından bahisle, temliken tescilinin istenemeyeceği–
MK. 724 hükmünün sadece tapulu taşınmazlar hakkında uygulana-bileceği-
E.tmanın önlenmesi, kal ve tapu iptali davalarında İmar Kanunu hükümlerinin de gözönünde bulundurularak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekeceği-
Davacı muhdesat sahibinin, davalı taşınmazı üzerine yaptığı inşaatın henüz subasmanı seviyesinde bulunduğu keşfinde belirlendiği üzere tartışmasız olduğu, davacı muhdesatının İmar Yasası’nda bulunan bina kavramına girmediği, inşa halindeki yapı sahibinin, Medeni Kanun’un 650. maddesi gereğince temliken tescil talebinde bulunamayacağı-
Mahkemece her ne kadar M.K. nin 650. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmesi nedeniyle davanın kabulüne karar verilmişse de, esasen bina mevcut olup binada değişiklik ve ilave tesis yapılmasının temliken tescil hakkı bahsetmeyeceği ve M.K.’nun 650. maddesinde öngörülen sübjektif unsurun gerçekleşmediği cihetle davanın kabulüne olanak olmadığı-
MK. 724’de aranan iyiniyetin “sübjektif iyiniyet” olduğu -Hari-cen (resmi şekle uymadan) satın aldığı taşınmaz üzerine inşaat yapan kişinin iyiniyetli sayılacağı-