Borçluya ödeme emrinin "Sancak mah.Tiflis Cad. No: 45 İç Kapı No: 9 Çankaya/ANKARA" adresine tebliğe çıkarıldığı, tebligat parçasına göre "evrak üzerindeki adrese gidildi, muhatap adreste bulunamadı, adreste bulunan muhatabın eşi evrakı almaktan ve imzadan imtina ettiğinden, TK.nun 21.maddesi gereğince mahalle muhtarına tebliğ edildi” şerhiyle tebliğ edildiği, bu adresin borçlunun mernis adresi olduğu,her ne kadar borçlu, ödeme emri tebligatının ayrı yaşadığı eşine tebliğ edildiğini, kendisinin bu adreste oturmadığını iddia etmiş ise de borçlunun eşi ile ayrı yaşadığına veya evden uzaklaştırıldığına dair herhangi bir mahkeme kararı veya resmi bir belge ibraz edilmediğinin görüldüğü, Tebligat Kanunu'nun 16 ve 20. maddeleri ile Tebligat Tüzüğü'nün 22 ve 26. maddeleri hükümlerinin olayda uygulama yeri olmadığından, mahkemece; usulsüz tebligata ilişkin şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Tebligat Kanunu mad. 21/2 gereğince yapılan tebligatın usulüne uygun sayılabilmesi için tebliği çıkaran mercice; "Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda tebligatın TK. mad. 21/2 uyarınca bu adrese yapılması"na dair tebliğ zarfı üzerine kayıt düşülmesinin zorunlu olup, tebligatı çıkaran mercii tarafından anılan şekilde şerh verilmeden, salt "mernis adresi" ibaresine dayanılarak, tebliğ memuru tarafından 21/2 uyarınca tebliğ işlemi yapılmayacağı- Taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmesi gerektiği, şikayet eden borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Borçluya takip dosyasında bilinen adresine 7201 sayılı TK.'nun 10/1. maddesi uyarınca normal tebligat çıkarılarak tebliğ edilmeye çalışıldığı, tebligatın bila tebliğ dönmesi ile aynı Kanun'un 10/2. maddesi yollamasıyla TK'nun 21/2. maddesine uygun olarak tebligat çıkarıldığı, tebligat üzerinde, çıkaran merci tarafından, adres, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğu için, tebligatın TK.'nun 21/2. maddesine göre yapılacağına ilişkin bir şerh bulunduğu, bu nedenlerle tebligatın usulüne uygun olduğu-
Tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından, Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesi kapsamında "bu adresin, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olması nedeniyle tebligatın Teb. K.'nun 21/2. maddesine göre yapılması gerektiğine" ilişkin bir şerh verilmediği için, tebligatın, dağıtıcının, tebligatı, kendiliğinden 21/2. maddesine göre yapmasının Kanuna aykırı olup usulsüz olduğu-
Tebligatın, TK.'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesine göre yapılması gerekirken, tebliğ memurunun, kendiliğinden TK.'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapması kanuna aykırı olup, yapılan tebligatın usulsüz olduğu, İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmesi gerekeceği, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olmasının veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Ödeme emrini şirket yetkilisi çarşıda olduğundan daimi işçisinin tebliğ aldığı görülmüş olup, kendisine tebliğ yapılan daimi işçinin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcilerinden sonra gelen bir kimse veye evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olup olmadığı yöntemince araştırılarak tebliğ alan daimi işçinin bu kişilerden olduğu tespiti halinde tebligatın usulüne uygun olacağı, bu kişilerin de bulunmaması halinde, bu husus tebliğ mazbatasında belirtilip ve tebliğ, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılabileceğinden, bu kişilerin bulunmadığı tebliğ mazbatasında belirtilmediğinden bu durumda tebligatın geçersiz olacağı-
Borçlunun “No:6 Yolağzı Merkez E.abat/Çanakkale” adresine “Mernis Adresi” ibaresi ile çıkarılan satış ilanı 12/04/2016 tarihinde tebligat memurunca TK'nun 21/2. maddesine göre tebliğe çalışılmış ise de, tebliği çıkaran mercii tarafından, tebliğ mazbatasına, tebligatın, TK'nun 21/2. maddesi uyarınca yapılacağına dair şerh yazılmadığından yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
Tebliğ belgesinde komşunun kim olduğuna dair hiç bir bilgi bulunmadığından, tebligat tutanağında “komşusu isim ve imzadan imtina etti” şeklindeki şerhin yapılan tebligatı usulüne uygun hale getirmeyeceği, davalı adresinde yapılan tebligat usulsüz olup, dava dilekçesinin usulüne uygun şekilde yapılması gerektiği-
Kendisine tebligat yapılacak kimse veya tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memurunun, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim edeceği, tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildireceği ve İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağı- Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekeceği- Muhatabın, tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak örneğin muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebileceği- Muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği “tevsik edilmeden” yapılan tebligat işlemi geçersiz olduğu- İİK. mad. 127 gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmesi gerektiği ve borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi dairenin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Tebliğ evrakının incelenmesinde, adreste kimse bulunmaması nedeniyle babasından muhatabın geçici olarak yurt dışında olduğunun öğrenildiği, fakat tevziat saatlerinden sonra gelip gelmeyeceğinin sorularak tevsik edilmediği anlaşıldığından, söz konusu tebligatın bu hali ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmadığından usulsüz olduğu, uyuşmazlığın İİK'nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekeceği, borçlu vekilinin mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olmasının, sonuca etkili olmadığı, başvurunun bu hali ile "usulsüz tebligat şikayeti" niteliğinde olduğu-