Şikayetçi üçüncü kişi adına çıkarılan haciz ihbarnameleri tebliğlerinin "7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinin 2. fıkrası muhatabın mernis adresi olup evrak mahalle muhtarlığına tebliğ edildi. 2 nolu örnek yazılarak adresin dış kapısına yapıştırıldı” şerhi ile tebliğ edildiği, tebliğ zarflarında "mernis adresi" olması dışında, usulünce düşülmüş bir şerh bulunmadığı, bu nedenle de tebliğ memurunca, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapılan tebliğ işlemlerinin usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından, mahkemece, tebligatların usulsüzlüğü kabul edildiğine göre, TK'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihinin tespitiyle, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin bu tarihe göre düzeltilmesine, usulüne uygun olarak 89/1 haciz ihbarnamesi çıkarılmadan 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri çıkarılamayacağından veya çıkarılmış olsa bile hükümsüz sayılacaklarından 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Adres araştırmasına ilişkin Ticaret Sicili Müdürlüğünün davalı şirket adresini içeren yazısını dikkate almadan, taraf teşkilini sağlamadan davalı tarafın yokluğunda yargılama yaparak karar vermesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Tebligatta, muhatabın işte olduğunu beyan eden komşusunun denetime elverişli şekilde adı ve soyadının tespit edilmediği ve tebliğ mazbatasına yazılmadığı görüldüğünden, yasa ve yönetmelik hükümleri uyarınca satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğunun kabulü gerekeceği-
Satış ilanının bir suretinin borçluya tebliği gerektiği, usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş olması başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Tebligatı çıkaran mercii tarafından tebliğ zarfı üzerine, Tebligat Kanunu’nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri kapsamında; “adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, bu adrese Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapılacağına dair” meşruhata yer verilmemesinin usulsüz olduğu-
İcra emri tebliğ mazbatasının incelenmesinde, haber bırakılan komşunun kim olduğuna dair hiçbir bilginin bulunmadığı, haber bırakılan komşunun ismi şerh edilmeden, tebliğ tutanağında “komşusu imzadan imtina etmiştir” şeklinde şerh mevcut ise de, bu şerhin, yapılan tebligatı usulüne uygun hale getirmeyeceği, söz konusu tebligatın bu hali ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ile Tebligat Yönetmeliği hükümlerine uygun yapılmadığından usulsüz olduğu, 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılacağı, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği, muhatabın bildirdiği bu tarihin aksinin karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabileceği-
Davacı ile davalının baba-oğul olduğu, dava dilekçesinde davalının gösterilen adresine tebliğe çıkarılan dava dilekçesinin davalının il dışında olduğundan bahisle Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre tebliğ edildiği, ancak bu adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olmadığı, duruşma günü ve bilirkişi raporlarını içeren tebligatların muhatap il dışında olduğundan bahisle aynı adreste davacı babaya yapıldığı, menfaat çatışması bulunan babaya yapılan tebligatların da usulüne uygun olduğunu söyleyebilme olanağının bulunmadığı- En son gerekçeli kararın davalının Mernis Adresine usulüne uygun tebliğ edildiği ve davalının süresi içerisinde temyiz kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından, dava dilekçesinin usulüne uygun şekilde davalıya tebliğ edilmesi, davalıya beyan ve itirazlarını sunabilmesi açısından imkan tanınması gerektiği-
Mahkemece, davalıya bilinen en son adresi itibariyle çıkarılan tebligatın iade edilmesi üzerine davalının adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi itibariyle Tebligat Kanunu 21/2. maddesi uyarınca tebligat çıkarılmaksızın karar verilmek suretiyle davalının savunma hakkı kısıtlandığından, mahkemece; davalıya usulüne uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği, bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların tespiti taraflarca üzerinde anlaşılamayan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar için usulüne uygun şekilde delil gösterildiği taktirde tahkikat aşamasına geçilerek gösterilen deliller toplanıp, birlikte değerlendirerek bir sonuca ulaşılması gerekeceği-
Mahkemece bozma ilamı sonrasında bozmaya uyulmak suretiyle yargılama devam edilmiş ve davalı adına yemin davetiyesi tebliğ edilmiş,davalının duruşmaya gelmeyerek yemin etmemesi nedeniyle de çeyiz senedine konu ziynet eşyalarının uhdesinde kaldığını kabul ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; yargılama sürecinde davalının dosyaya sunduğu hakim havalesini içerir dilekçesinde adresinin '' Paşacık mahallesi,40 no'lu sokak,no:2 '' olduğunu bildirmesine rağmen mahkemece hatalı şekilde '' Paşacık mahallesi 40 no'lu sokak,no:3'' adresine tebligat yapıldığı ve söz konusu bu adresin davalının mernis adreslerinden birisi de olmadığı dikkate alındığında davalıya yapılan yemin davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğu anlaşıldığından, mahkemece; davacının güncel ikamet adresinin tespiti ile bu adrese usulüne uygun şekilde yemin davetiyesinin tebliğinin sağlanması suretiyle sonucuna uygun şekilde hüküm tesisi gerekeceği-
Tebligat mazbatasını çıkaran merci tarafından Tebligat Yönetmeliğinin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmemesi durumunda, dağıtıcının tebliğ işlemini kendiliğinden Teb. K. mad. 21/2 uyarınca yapmasının kanuna aykırı olduğu-
Dahili davalı ......’a (Dava D.çesi ve Dahili Dava D.çesi ekli) duruşma gününü bildirir tebligatın dahili dava dilekçesinde belirtilen “Talatpaşa Mah. 1052 Sokak No:22-24 D:8 E.yurt ” adresine gönderildiği, gönderilen tebligatın “...adreste ..... imzadan imtina edip vermiş olduğu sözlü beyanında muhatabı adreste oturmadığı açık adresinde tespit edilemediği..” şeklindeki şerh ile iade edildiği, dosya kapsamından karar öncesi bir tebligat parçasına ulaşılamadığı, karar sonrası gerekçeli kararın yine aynı adrese tebliğe çıkarılması üzerine tanınmadığından bahisle tekrar iade edildiği, akabinde yerleşim adresi olduğu anlaşılan “Sübyan Mektebi Sok. Yeşilköy Mah. No : 3 İç Kapı:8 Bakırköy/ İstanbul” adresine gerekçeli kararın tebliğe çıkarıldığı ve 7201 sayılı Yasa’nın 21. maddesine göre tebligatın yapıldığı anlaşıldığından, dahili davalının karar öncesi duruşmaya usulüne uygun olarak davet edildiğinden bahsedebilme olanağının bulunmadığı-