Borçlu tarafından dava konusu taşınmazın çıplak mülkiyetinin kızına borçlanmadan önce, intifa hakkının da borçlanmadan sonra kızına tanınmış olması halinde mahkemece her iki tasarrufun birlikte iptâline karar verilemeyip sadece borçlanmadan sonraki dönemde yapılan intifa hakkının tanınmasına (devrine) ilişkin tasarrufun iptâline karar verilmesi gerekeceği-
Muvazaalı icra takibinin iptâli için iptâl davası açılabileceği-
Kural olarak "cebri icra yoluyla yapılmış olan satışlar (ihaleler) hakkında" iptâl davası açılamayacağı, ancak "alacaklısından mal kaçırmak amacına yönelik bir (muvazaalı) alacak-borç ilişkisi yaratılarak, takip yapılmak suretiyle gerçekleştirilen ihaleler hakkında iptâl davası açılabileceği–
Tasarrufun iptali davası sonucu kesinleşen kararın alacaklıya icra takibi sonucu satış halinde bu taşınmazın satış bedelinden yararlanma hakkı vereceği, tapu iptal ve tescil hakkı vermeyeceği-
Tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için “dava tarihinden ö n c e veya s o n r a (yargılama sırasında) davacı - alacaklı tarafından yapılmış ve kesinleşmiş bir i c r a t a k i b i bulunması gerekeceği-
Muvazaalı borç ikrarının (ve icra takibinin) iptâli için tasarrufun iptali davası açılabileceği; bu dava sonucunda mahkemece "davalılar arasındaki icra takibinden ibaret tasarrufun iptaline, davacı tarafa icra takip yetkisi tanınmasına" biçiminde karar verilmesi gerekeceği-
Tasarrufun iptâli davalarında, iptâle konu olabilecek somut bir tasarrufun bulunması gerekeceği–
"Kayınpeder" ile "damadı" ve "gelini" arasındaki tasarrufların -İİK. 278/III-1 uyarınca- iptâle tabi olduğu–
Haciz sırasında, borçlunun ödeme taahhüdünde bulunması üzerine, alacaklı vekilinin haciz yapılmasını istememesi halinde, bu durumu belgeleyen haciz tutanağının "aciz belgesi" niteliğini taşımayacağı–