Kişisel hak mahiyetinde olan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi tapu siciline şerh edilmediği sürece 3. kişiler açısından ayni etkinlik ve aleniyet kazanmayacağı- Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin, tapu siciline şerh edilmesi halinde İİK'nın 277 vd. maddelerindeki İptal davasına konu edilebileceği-
Davalı üçüncü kişinin davalı borçlu aleyhine yaptığı muvazaalı icra takibinin İİK. 277 vd. uyarınca iptali için açılan davanın, "kesinleşmiş icra takibinin yokluğu" nedeni ile reddedilmesi gerekirken, "davaya konu icra takibinin vazgeçme ve tahsilât nedeni ile sonlanmış olması" gerekçesiyle "davanın konusu kalmadığından" reddinin hatalı olduğu-
İİK’nun 82/12. maddesi uyarınca mesken üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik başvurunun “şikayet” niteliğinde olduğu; bu şikayet, kamu düzeni ile ilgili bulunmadığından, aynı Kanun’un 16/I maddesi gereğince; “bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde” icra mahkemesine bildirilmesi gerekeceği- Meskeniyet şikayetine konu taşınmaz hakkında verilen tasarrufun iptali kararı gereği, taşınmazın muvazaalı olarak müştekilere temlik edildiği saptandığından, iptaline karar verilen ve kesinleşen bu karar nedeniyle müştekilerin meskeniyet şikayetinde bulunma hakları bulunmadığı-
Açıldığı bildirilen dava konusu aracın satışına ilişkin tasarrufun iptali davasının sonucunun, görülmekte olan istihkak davasında “bekletici mesele” yapılması gerekeceği-
Tasarrufun iptali davalarında “takip konusu alacağın gerçek bir alacak olması” nın dava şartlarından birisi olduğu; borçlunun davacı alacaklı ve diğer cirantalar aleyhine “evrakta sahtekarlık ve bedelsiz senedin icraya konulması” suçlarından dolayı suç duyurusunda bulunması üzerine açılmış olan ceza davasının sonucunun, görülmekte olan tasarrufun iptali davasında bekletici mesele yapılması gerekeceği-
Dava konusu araç satışı ile ilgili olarak alacaklı tarafından asliye ticaret mahkemesinde açıldığı bildirilen tasarrufun iptali davasının sonucunun istihkak davasında “bekletici mesele” yapılması gerekeceği-
Mahkemece yargılama sırasında konulan ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbirin hüküm kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiş ise de tasarrufun iptali davalarında dava kabulle sonuçlandığı takdirde, ala­caklı tarafından başlatılacak yeni bir icra takibi olmayacağı, ihtiyati tedbi­rin tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşeceği ve davacı alacaklı ilamın kesinleşmesini beklemeden cebri icra işlemine devam edile­ceği-
İİK.nun 277 ve devamı, 6183 sayılı Yasanın 24 ve ilerleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında, borçlunun mal varlığını, akti­fini azaltacak bir tasarrufta bulunmasının dava şartlarından biri olarak kabul edil­diği-
Davacı 3.k işi dava konusu aracı, hacizden önce noter satış sözleşmesiyle satın almış ise de, alacaklı tarafından, İİK. mad. 97/17 uyarınca, borçlu ile kardeşi davacı  3.kişi  arasındaki borcun doğumundan sonra yapılan araç satış sözleşmesinin (tasarrufun) iptali talep edilmiş olduğundan ve bu davada aciz belgesi aranmaksızın yapılan tasarrufta tarafların kardeş olmaları nedeniyle İİK. mad. 278/III-1 gereğince bağışlama hükmünde olup iptale tabi olduğundan, ayrıca, İİK. mad. 280 /1. maddesi gereğince de, davacı 3. kişinin borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali tabi gerekeceği anlaşıldığından, alacaklı tarafından karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının kabulüne, istihkak davasının reddine karar verilmesi gerektiği-
Davanın, alacaklının 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu- 3.kişinin borçlunun kız kardeşi olması nedeniyle de 6183 sayılı Yasa'nın 30.maddesi gereğince tasarru­fun iptali gerekeceği-