«Para faizsiz, tarla kirasız» şeklindeki sözleşme uyarınca, intifa hakkı sahibinin, tarla sahibinin borcundan dolayı yetiştirdiği pamuk mahsulüne konulan haczin kaldırılmasını isteyebileceği–
Borçlunun işlettiği otel ve çalgılı yerlerde bulunan eşya ve malzemenin -İİK. 270 ve 271. madde hükümleri saklı kalmak koşulu ile- bu yerlerin işletmesinden doğan kamu borçlarına karşı teminat teşkil ettiği–
Başkasına ait arsa üzerine, kendi malzemesi ile inşaat yaptığını kanıtlayan üçüncü kişinin, harcadığı malzeme bedeli için istihkak davası açabileceği-
Vergi levhası (kaydı «annesi», «karısı», «kızı», «oğlu», «kardeşi» gibi bir yakını adına olan işyerinde, haciz sırasında borçlunun bulunması (ve işyerinin borçlu tarafından çalıştırıldığının tanık beyanları ile kanıtlanması) halinde, işyerinin borçluya ait sayılacağı–
Kadının yedinde bulunan (ve kadının kullandığı) ziynet eşyalarının kadına ait sayılacağı–
Başka alacaklılar tarafından yapılan haciz nedeniyle açılan istihkak davası sonunda alınan ilâmın, daha sonra ayni eşyaların başka alacaklılar tarafından haczedilmesi üzerine açılan yeni istihkak davasında —taraflar aynı olmadığından— «kesin hüküm» (HMK. m. 303) teşkil etmezse de, «güçlü bir delil» sayılacağı—
Sert ve kaliteli imalata yönelik işyerlerinde ücret olarak kendisine kârdan hisse verilen işçilerin, işyerine ortak olduklarının kabul edilemeyeceği–
Ticari işletme rehninin geçerliliğinin, bu konudaki sözleşmenin noter önünde düzenlenmesine ve sicile tescil edilmesine bağlı olduğu-
Aynı eşyalar hakkında aynı davacı tarafından daha önce açılıp reddedilerek kesinleşmiş olan dava sonucunda alınan ilâmın «kesin hüküm» sayılacağı–
Kadının «çeyiz eşyaları» hakkında açtığı istihkak davasının kabulü gerekeceği; bir eşyanın «çeyiz eşyası» olduğunu isbatın kural olarak belli bir şekle bağlı olmadığı ancak olayın geçtiği yörede bu konuda «çeyiz senedi» düzenlenmesinin teamül haline gelmiş olduğunun anlaşılması halinde, bu senedin davacıya ibraz ettirilmesi gerekeceği–