Borçlunun çalıştırdığı işyerinde haczedilmiş olan paranın, «borçluya ait olmadığını ve bu paranın kardeşine verilmek üzere başkaları tarafından bırakılmış olduğunu» kabul etmenin, hayatın olağan akı-şına uygun olmayacağı–
Sadece aracı kullanan şoför hakkında açılan tazminat davası sonunda karara bağlanan alacak miktarından, davanın tarafı olmayan araç sahibinin de sorumlu tutularak, aracı üzerine haciz konulamayacağı–
Satılan taşınır malın mülkiyetinin alıcıya teslimle geçeceği (MK. mad. 687) («Teslim» gerçekleşmedikçe, mülkiyetin alıcıya geçmeyip satıcıda kalacağı)–
Başka alacaklılar tarafından yapılan haciz nedeniyle açılan istihkak davası sonunda alınan ilâmın, daha sonra ayni eşyaların başka alacaklılar tarafından haczedilmesi üzerine açılan yeni istihkak davasında —taraflar aynı olmadığından— «kesin hüküm» (HMK. m. 303) teşkil etmezse de, «güçlü bir delil» sayılacağı—
Faturası kesilen (düzenlenen) malın alıcıya teslim edilmemiş olması halinde, mülkiyetin alıcıya geçmiş olmayacağı–
Haczedilen eşyayı borçlunun aldığı fakat -onun istemi üzerine- belgesinin (faturasının) başkası adına düzenlendiğinin anlaşılması halinde, faturaya dayanılarak karar verilemeyeceği–
Üçüncü kişi tarafından satın alınan jeneratörün -ana şebekeden hemen ayrılmaması nedeniyle- bir süre borçluya ait depoda geçici olarak bırakılmış olmasının, jeneratörün mülkiyetinin alıcıya geçmesine engel teşkil etmeyeceği–
Delil olarak ibraz edilen «gümrük belgesi», «gazete pazarlamasına ait fatura», «genel satış kampanyasına ait fatura ve tahsil belgesi» gibi belgenin -hatır için sonradan düzenlenmeleri mümkün olmamaları nedeniyle- geçerli delil olarak kabul edilmeleri gerekeceği–
Borsaya dahil maddelerin en az miktarlarının üstünde kalan miktarının alım ve satımının borsa dışında yapılması yasak ve alım satım işlemlerinin borsaya tescili zorunlu olduğundan, bu hükme aykırı olarak yapılan geçersiz satış işlemine dayanılarak istihkak davası açılamayacağı–