Satışa konu taşınmazın tahmin edilen kıymetine göre, sadece yerel gazete ile ilanın yeterli olabileceği—
Satışa konu taşınmaz üzerinde haczi bulunan alacaklıların, yapılan ihalenin feshini -«tapu sicilindeki ilgili»lerden olmaları nedeniyle- isteyebilecekleri—
Belediye tarafından görevlendirilen tellalın temin edilememesi halinde, bu durumun ihale tutanağında belirtilerek, adliyede görevli başka bir memura tellallık görevinin verilebileceği—
‘İhalenin feshi’ istemi hakkında icra mahkemesince verilmiş olan ‘davanın açılmamış sayılmasına’ dair karara karşı Yargıtay C. Başsavcılığı’nca ‘yazılı emir yoluyla bozma’ isteminde bulunulabileceği—
% 10 para cezasına satışa konu malın «tahmini (muhammen) değeri» üzerinden değil «ihale bedeli» üzerinden hükmedileceği—
7 günlük şikayet süresinin son gününün resmi tatil gününe rastlaması halinde, sürenin tatili izleyen çalışma gününde biteceği–
Birinci ve ikinci satış günleri arasında bulunması gereken on günlük sürenin (şimdi; en az yirmi günlük sirenin) kısaltılıp uzatılamayacağı, satışın mutlaka onuncu gün yapılması gerekeceği, onbirinci gün satışın yapılamayacağı (onuncu günün tatile rastlaması halinde, tatilin bitiminden sonraki günde ikinci ihalenin -ilânda açıkça belirtilerek- yapılabileceği— (Not: 6522 s. Kanunla İİK.'nun 126. maddesinde yapılan değişiklikle "iki ihale arasında en az 20 günlük bir süre bulunması" öngörülmüş olduğundan bugün için bu içtihat önemini yitirmiştir)
Taşınmazın takdir edilen kıymetten daha fazla bir bedelle satılmış olması halinde dahi, fesat nedeniyle ihalenin bozulmasının istenebileceği—
Fesat iddiasının tanıkla ispat edilebileceği—