İİK. 129’de geçen «rüçhanlı alacaklar» sözcüğünün, «taşınmazla temin edilen ipotekli alacakları» ifade ettiği, ‘belediyenin emlak vergisi alacağı’nı da kapsamadığı—
Satılan taşınır malı kendi dosyasından haciz ettirip satışını istemiş olan alacaklının, kendi dosyasından yapılan ihalenin feshini isteyebileceği gibi, başka dosyadan yapılan ihalenin feshini de «ilgili» («satış isteyen alacaklı») sıfatıyla isteyebileceği—
Borçlu tarafından «taşınmaza icra dairesince konulan değerin düşük olduğu» gerekçesiyle icra mahkemesine yapılan şikayet üzerine, taşınmazın daha düşük değer taşıdığının saptanması halinde, «kıymet takdirine yönelik şikayetin reddini» karar verilmesi gerekeceği, şikayetin incelenmesi sırasında saptanan daha düşük değerden taşınmazın satışına çıkarılamayacağı
İhalenin, icra müdürünce görevlendirilen icra kâtibine yaptırılabileceği—
Satış ilanının tebliğinin Tebligat Kanununun 21. ve Tebligat Tüzüğünün 28. maddesindeki koşullara uyulmadan (yani, muhatabın adreste bulunmama nedeni -apartman yöneticisi, kapıcı, komşu gibi- ilgili kişilerden sorulup araştırılmadan ve bu husus bu kişilerin imzasını taşıyan bir tutanakla tespit edilmeden) yapılmış olmasının, ihalenin feshini gerektireceği—
Kural olarak -üzerinde ipotek bulunmayan- taşınmazda yer alan teferruatın (eklentinin), taşınmazdan ayrı olarak haczedilebileceği—
«Tapu sicilindeki ilgililer» kavramına, «gemi sicilindeki ilgililer» de girdiğinden, “gemi sicilinde haczi bulunan alacaklılar”ın da ihalenin feshini isteyebileceği—
İhaleye girmek için icra müdürlüğüne gelen kişilere ‘bize ... TL verin ihaleye girin’ veya ‘biz size ... TL verelim siz ihaleye girmeyin’ şeklinde beyanda bulunulmuş olmasının, bu kişilerin ihaleye katılmalarını önleyici nitelikte olmadığından, bu davranışın ihaleye fesat karıştırma olarak nitelendirilemeyeceği—
Satış ilanının vekille kendisini temsil etmekte olan borçlu (ya da alacaklı) asile tebliğinin HUMK. 62-68 (şimdi; HMK. 73 vd.), Av. K.’nun 41, ve Teb. K.'nun 11. maddelerine aykırı olacağı—
Pazarlık suretiyle ve taksitle yapılan satışlarda, "açık artırma" hükümlerinin (örneğin İİK. mad. 134'ün) uygulanamayacağı, yapılan satışın iptâlini BK. 225 (şimdi; TBK. mad. 275) vd. göre mahkemeden istenebileceği–