‘Takibin iptali’ veya açılan ‘menfi tesbit davası’ sonucunda borçlunun borçlu olmadığının tesbit edilmiş olmasının ihalenin feshine neden olmayacağı—
İİK’nun 100. maddesinde yer alan ve derece kararının (sıra cetvelinin) düzenlenmesine yönelik uyuşmazlıkların ihalenin feshi sebebi olarak kabul edilemeyeceği—
Satış ilanının vekille kendisini temsil etmekte olan borçlu (ya da alacaklı) asile tebliğinin HUMK. 62-68 Av. K.’nun (şimdi; HMK. 73 vd.) 41 ve Teb. K.’nun 11. maddelerine aykırı olacağı—
İhaleye, kendisi fesat karıştırmış olan kimsenin, fesat nedeniyle ihalenin bozulmasını isteyemeyeceği—
Taşınır satışında, İİK’nun 127. maddesinin uygulanamayacağı (Satış ilânının ilgililere (alacaklıya/vekiline, borçluya/vekiline) tebliğinin zorunlu olmadığı—
Aynı dosyada, birden fazla taşınmazın satışa çıkarılmış olması halinde, yapılan satış masraflarının taşınmazlar arasında eşit olarak paylaştırılması ve böylece her bir taşınmaza düşen satış masrafının bulunması gerekeceği—
Takip alacaklısı ile ihale alıcısının da icra takibinin sürdürülmesinde ve borçlunun açtığı ihalenin feshi davasının bir an önce sonuçlandırılmasında hukuki yararları bulunduğundan, adı geçen kişilerin de HUMK. 193 (şimdi; HMK 20) uyarınca görevsizlik veya yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra, dosyanın (ihalenin feshi dosyasının) yetkili mahkemeye gönderilmesini isteyebilcekleri—
İhaleye girmek isteyen kişilerin tehdit edilerek (ve kendilerine silah gösterilerek) ihaleye girmelerinin önlenmiş olmasının ve ihaleye girmek isteyen kişiler arasında anlaşma yapılmış olmasının, ihalenin normal koşullar içinde yapılmadığını göstereceği—
Satışa konu taşınmazın kıymetinin ve satış gününün yerel gazetedeki satış ilanında yanlış bildirilmiş olmasının, ihalenin feshine neden olacağı—
«Satış talebi»nden, «ihale tarihi»ne kadarki ‘paraya çevirme ve paylaştırma giderleri’nin hesaplamada dikkate alınacağı—