İcra dosyasında bulunan 29.03.2012 tarihli ve 27.03.2013 tarihli ödeme taahhütlerinde alacak kalemlerinin ayrıntılı belirtilmediği, her bir taksitin toplam borç miktarının dörde birini karşılamadığı ve ilk taksitin de borçlu tarafından ödenmediği anlaşıldığından geçerli bir ödeme taahhüdü söz konusu olmayıp İİK'nun 150/e maddesinde belirtilen sürelerin kesilmesinin mümkün olmadığı, o halde, borçlu hakkında yeniden başlatılan ve birleştirilmesine karar verilen ......... İcra Müdürlüğü'nün ........... Esas sayılı dosyasında gönderilen icra emrinin borçluya 15.03.2012 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklının ise 18.03.2015 tarihinde ipotekli taşınmazların satışını talep ettiği görülmekle İİK'nun 150/e maddesinde belirtilen 2 yıllık süre içerisinde taşınmazların satışının istenmediği açık olup, mahkemece ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken ödeme taahhüdünde alacaklının imzasının olduğundan bahisle geçerli bir ödeme taahhüdünün varlığının kabulü ile satış talebinin süresinde olduğu belirtilerek şikayetin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Şikayetçi ipotek borçlusu, takibin mükerrer olduğunu ve işlemiş faiz istenemeyeceğini ileri sürerek yasal süresi içerisinde icra mahkemesine başvurmuş ve takibin iptalini talep etmiş olup mahkemece şikayete konu takip dosyası incelenerek şikayet sebeplerinin esası değerlendirilip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Alacaklı tarafından ölü kişinin mirasçısı yerine ölü kişi hakkında takip yapılması, maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı olduğundan, alacaklının, HMK. mad. 124/3-4 uyarınca, taraf değişikliği yapmak suretiyle bu yanlışlığı düzeltebileceği, bu durumda, alacaklı vekili tarafından, ek takip talebi düzenlenerek, takibin usulünce mirasçılara yöneltilmesinin istenmesi gerektiği- Borçlunun takipten önce vefat ettiği öğrenildiğinde, murisin mirasçılarına icra emri tebliği gerekirken, sadece kıymet takdir raporunun tebliği ile yetinilmiş olduğu anlaşıldığından ve yapılan tebliğ işleminin icra emri tebliğ işleminin yerine geçemeyeceğinden, buna bağlı olarak da satış isteme süresinin başlamayacağı, icra müdürlüğünün, İİK. mad. 150/e uyarınca satış isteme süresinin düşmesi kararının yerinde olmadığı-
Mahkemece, alacaklı, İİK'nun 150/e maddesi hükmüne uygun şekilde bir yıllık yasal sürede masrafını da yatırmak suretiyle satış talebinde bulunmadığına göre, takip düşmüş olup, satışın yapılması mümkün olmadığından, mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklının iki yıllık yasal süre geçmeden taşınmazın satışını talep ettiği, bu talep doğrultusunda yapılan ihalede alıcı çıkmadığından satışın düştüğü, bu tarihten itibaren de (2) yıllık süre dolmadan yeniden satış istendiği, bu durumda satış talebi yasal süresinde yapıldığından, İİK'nun 150/e maddesi uyarınca takibin düşmesinin söz konusu olmadığı-
Satış talebini geri alan alacaklı tarafından icra emrinin tebliğinden itibaren kalan satış isteme süresinde yeniden satış isteminde bulunulmadığı açık olduğundan, geçerli bir satış isteminin varlığından söz edilemeyeceği-
8. HD. 15.02.2017 T. E: 2016/21828, K: 1842-
Mirasçılardan her birinin, terekedeki hakların korunmasını isteyebileceği- Dayanak takibin konusu ipotekten kaynaklanan para alacağı olduğundan, TMK. mad. 641 gereğince, mirasçılar murisin borçlarından müteselsilen sorumlu olduğu ve alacaklının müteselsil borçluların birinden, borcun tamamını isteyebileceği ve  her bir mirasçının şikayetin reddine ilişkin hükmü temyiz etmekte menfaatinin bulunduğu- Borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takipte, icra emrinin müteveffa borçluya tebliğ edildiği tarihe göre, alacaklı, İİK. mad. 150/e gereğince, iki yıllık sürede satış talebinde bulunulmadığından, takibin düşmüş olduğu ve takibin düştüğü tarihten sonra yapılan tüm işlemlerin yok hükmünde olduğu-
İİK. mad. 111 gereğince yasal şartların bulunması nedeniyle borçlunun borcunu taksitler halinde ödeme taahhüdünün, sadece adı geçen borçlu hakkındaki takibin durması sonucunu doğuracağı-
İhalenin feshi talebi bir dava olmadığından, ilgililerin tümünün karşı taraf olarak gösterilmemiş olması halinde, ihalenin feshi talebinin reddine karar verilemeyeceği, icra mahkemesinin alacaklı haricinde ihale alıcısı olan diğer kişilere de tebligat çıkartılarak taraf teşkilinin sağlanması gerektiği- Birden fazla taşınmazın aynı ilanla satışa çıkarılması halinde, toplam paraya çevirme giderinden satışı yapılan her taşınmaza isabet eden miktar oranlama suretiyle tespit edilerek, ayrıca müstakil harcamalar var ise bedele eklenerek oluşacak sonuca göre İİK'nun 129. maddesindeki koşullara uygun şekilde satışın gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin belirlenmesi gerektiği- İpotekli taşınmazların satışının İİK'nun 150/e maddesi gereğince süresinde istenmemesi nedeniyle takibin düşmesine rağmen satışın yapıldığına ilişkin fesih iddiasının ve her bir taşınmaz yönünden ihale bedelinin, İİK’nun 129. maddesindeki koşulları karşılayıp karşılamadığının değerlendirilmesi gerektiği-