İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, icra emrinin her iki borçluya 03.04.2019 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı vekili tarafından 14.04.2020 tarihinde satış talep edildiği ve 14.04.2020 tarihinde satış avansının dosyaya yatırıldığı görüldüğünden, alacaklı tarafından mevzuatta belirtilen durma süreleri dikkate alındığında yasal sürede satış talep edilerek satış avansının da dosyaya yatırıldığının anlaşıldığı, o halde, alacaklı tarafından yasal sürede masrafı da yatırılmak suretiyle satış talebinde bulunulduğuna göre, Bölge Adliye Mahkemesince bu gerekçe ile ihalenin feshine karar verilmiş olmasının yerinde olmadığı-
Mahkemece şikayetçi borçlu vekiline gönderilen ve ..................tarihinde tebliğ edilen tebligat zarfında, istinaf harç ve giderlerinin yatırılmasına ilişkin muhtıranın ekli olduğuna dair bir ibareye yer verilmediği, zarf üzerine yazılan ve hakim imzası taşımayan muhtıra içeriğinin de sonuç doğurmayacağının anlaşıldığı, kaldı ki muhtıraya ve zarf üzerine eksik giderin mahkeme veznesine yatırılması yerine “dosyamıza yatırılması” gerektiği şeklinde ihtar yazıldığı görülmüş olup bu nedenle de muhtıranın geçersiz olduğu- Şikayetçi borçlu vekiline ................ tarihinde tebliğ edilen muhtıra usulsüz olduğundan ve ................. tarihinde istinaf harç ve giderleri yatırılmış olduğundan; muhtıra tebliğine rağmen istinaf harç ve giderlerinin süresinde tamamlanmaması sebebi ile şikayetçi borçlunun istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair İlk Derece Mahkemesince verilen karar ve Bölge Adliye Mahkemesince bu karara ilişkin olarak istinaf isteminin esastan reddi yönünde verilen karar hatalı olup, borçlunun işin esasına yönelik istinaf başvurusu incelenmek üzere kararın bozulması gerekeceği-
İİK'nın 150/e maddesinin 2. fıkrası hükmü gereği süresinde satış talebi yenilenmediğinden ............. İcra Müdürlüğünün ...........Esas sayılı dosyasındaki takibin düştüğü, bu nedenle düşmüş olan icra takibinin derdest olduğundan bahsedilemeyeceğinden .................. tarihinde başlatılan şikayete konu takibin mükerrer olmayacağı, mahkemece anılan husus gözardı edilerek karar verildiğinden alacaklı vekilinin İİK'nın 150/e maddesine ilişkin istinaf nedenlerinin yerinde olduğu- Davacı, adli yardım talebini mali durumunu göstermeye yeterli somut bir belgeye dayandırmadığından adli yardım talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
200.000,00 TL muhammen bedelli taşınmazın 237.200,00 TL'ye ihale edildiği, dolayısıyla satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu görülmekle birlikte, Bölge Adliye Mahkemesince isabetli olacak şekilde, borçlunun şikayet ve istinaf dilekçelerinde ileri sürdüğü İİK’nun 150/e maddesi yönünden inceleme yapılması yerinde ise de; mahkeme kararı kaldırılarak yeniden verilecek karar ile ihalenin feshi talebinin esastan reddi ile birlikte ihale bedeli üzerinden para cezasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamış olup, 7343 sayılı Kanun’la değişik İİK’nun 134/5-3. maddesi gereğince tespit edilecek oran üzerinden para cezasına hükmedilmesi için İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerektiği-
Satış isteme sürelerinin geçmesine rağmen, icra müdürünün satış talebini kabul etmesinin, İİK.'nın emredici nitelikteki anılan maddelerine aykırı bir durum yarattığı, böyle bir durumda, taşınmaz, tahmini bedelin üstünde dahi satılsa, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olduğu-
İİK 150/e uyarınca, alacaklının ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde taşınmazın satışını istemesi gerektiği- Hak düşürücü bu sürede satışın istenmemesi durumunda, yapılan ihalenin mahkemece re'sen feshi gerektiğinden direnme kararının isabetli olduğu- İstinaf dilekçesinde başvuru sebepleri arasında bir yıllık satış isteme süresi içerisinde satış istenmediği hususunun ileri sürülmemesinin bu durumu değiştirmeyeceği-
Alacaklının icra emri tebliğinden itibaren 1 yıllık sürede (4 ay 8 gün sonra ) satış talebinde bulunduğu ve satış avansı yatırdığı görülmüş ise de ihalenin feshi davası 09.04.2019 tarihinde kesinleştiğinden, ilk satış talebi ile duran satış isteme süresinin kaldığı yerden işlemeye devam edeceği, buna göre, 1 yıllık süreden kalan 7 ay 22 günlük sürede satış talebinde bulunulmamış olup, kaldı ki yeni bir satış isteme süresi başlatılsa dahi satış talebinin 1 yıllık süreden de sonra 26.08.2020 tarihinde yapıldığının kabulü gerekeceği, o halde, alacaklı, İİK'nun 150/e maddesi hükmüne uygun şekilde yasal sürede satış talebinde bulunmadığına göre, takip düşmüş olup, satışın yapılması mümkün olmadığından, mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Her ne kadar icra emrinin tebliğinden itibaren 1 yıllık sürede (9 ay 12 gün sonra ) satış talebinde bulunularak satış avansı yatırıldığı görülmüş ise de, 05.09.2018 tarihinde talep üzerine satışın düşürülmesine karar verildiği, ilk satış talebi ile duran satış isteme süresi kaldığı yerden işlemeye devam edeceğinden 1 yıllık süreden geriye kalan 2 ay 18 gün içinde satış talebinde bulunulması gerekirken bu süreye riayet edilmediği, kaldı ki, yeni bir satış isteme süresi başlatılsa dahi 1 yıllık süreden de sonra 20.09.2019 tarihinde satış talebinde bulunulduğu, dolayısıyla sürenin her halde geçirilmiş olduğu anlaşıldığından, takip düşmüş olup satışın yapılması mümkün olmadığından, mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Takibin durması ile satış isteme sürelerinin işlemeyeceği- 7226 sayılı Kanun’la getirilen durma sürelerinin, İİK’nun 150/e maddesinde düzenlenen 6 aylık süreyi de kapsadığı- İİK’nun 150/e maddesinde belirtilen 6 ay içerisinde satış isteyen üçüncü kişinin üçüncü kişinin ihalenin feshi davası açmakta hukuki yararı bulunduğu-
İhalenin feshi şikayetinde süresinde satış istenmediğinin re'sen gözetilemeyeceği-