Tasarrufun iptali davalarının "borçlu", "borçlu ile hukuki işlemde bulunan veya borçlunun ödeme yaptığı kişiler" ile "bunların mirasçıları"na ve "kötüniyetli dördüncü kişiler"e karşı açılabileceği– İptal davalarında borçlu ile üçüncü kişi arasında zorunlu dava arkadaşlığı olduğu, üçüncü kişiden satın alan dördüncü ve beşinci kişiler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı- Bunlar arasındaki ilişki ihtiyari dava arkadaşlığı niteliğinde olması nedeniyle sadece beşinci kişi konumundaki davalının yetki itirazında bulunması halinde bu davalı yönünden dosyanın tefrik edilerek yetkili mahkemeye gönderilmesi gerekeceği-
İflâs masası alacaklılarının, bir iddianın takibi hakkını herhangi bir alacaklıya -İİK. 245 uyarınca- devretmiş olmasının, "iflâs idaresi"nin davada taraf olma zorunluluğunu ortadan kaldırmayacağı, bu durumda mahkemece "davanın husumet (iflâs idaresi) yönünden reddine" karar verilemeyeceği-
Aleyhine iptal davası açılabilecek olan "kötüniyetli dördüncü kişi"lerin "iptal davasına konu malı, borçlunun alacaklısından mal kaçırmak amacıyla temlik ettiğini bilen veya bilmesi gereken kişiler" olduğu, kötüniyetin isbatının davacı alacaklıya ait olduğu–
Dava İ.İ.K.nın 277 vd. maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu,İ.İ.K.nun 282. maddesi hükmü gereğince bu tür davalarda, davalı olarak borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan kişiler arasında mecburi dava arkadaşlığı olduğu, mirası red eden mirasçılara husumet yöneltilemeyeceği- Taraf teşkilinin sağlanması amacıyla Türk Medeni Kanununun 612. maddesinde belirtildiği üzere en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğinin nazara alınması ve bu tasfiyeye ilişkin yasal prosedürün sonucunun beklenmesi, tasfiye sonuçlandırıldığında da mirası reddedilen davalı için atanacak ve yetkilendirilecek bir temsilcinin davaya katılımı suretiyle taraf teşkilinin sağlanması ve tüm delillerinin toplanıp sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiği-
Tasarrufun iptali davalarının "borçlu", "borçlu ile hukuki işlemde bulunan veya borçlunun ödeme yaptığı kişiler" ile "bunların mirasçıları"na ve "kötüniyetli dördüncü kişiler"e karşı açılabileceği–
İyiniyetli dördüncü kişilere (dava konusu taşınırı/taşınmazı, borçlu ile işlemde bulunan üçüncü kişiden devir (satın) almış olan kişilere) karşı iptâl davası açılamayacağı; ivazlar arasında aşırı (fahiş) farkın varlığının tek başına dördüncü kişinin kötüniyetli olduğunu göstermeyeceği, bu durumun ancak diğer delillerle birlikte "takdiri delil" niteliğini taşıyacağı-