Olay tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre maluliyet raporunun alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine uygun biçimde düzenlendiği-
Bisiklet, elektrikli bisiklet, motorlu bisiklet ve motosikletlerde sürücülerin koruma başlığı ve koruma gözlüğü, yolcuların ise koruma başlığı (kask) takmasının zorunlu olduğu, somut olayda, motosiklette sürücü olan davacının davaya konu trafik kazası nedeniyle yaralandığı bölgenin yüz bölgesi olduğu, davacının burnunda kırık olduğu, maluliyetin çene ve burun bölgesindeki sabit iz nedeniyle oluştuğunun dosya kapsamında bulunan tedavi evraklarından anlaşıldığı- Motosiklette sürücü olan davacının yüz bölgesinden darbe aldığı, kaza tespit tutanağında yer alan koruyucu tertibatlar kısmında ise kaskının takılı olup olmadığı hususu tespit edilememiş olsa da yaralanma bölgesi gözetildiğinde sadece yüz bölgesinden darbe alması sonucu maluliyetinin oluştuğu hususları değerlendirildiğinde, meydana gelen trafik kazasında koruyucu başlık (kask) takmaması nedeniyle zararın artmasında katkısının bulunduğu gözetilerek %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle davalının sorumlu olduğu tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru görülmediği-
Davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin sakatlık teminatı içerisinde yer alan sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin olduğu dolayısıyla davacının sağlık gideri tazminatı tükenmediğinden tazminat talep edilebileceği-
İtiraz Hakem Heyeti tarafından; olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ölçülerine göre, en yakın Üniversite Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından, davacının kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak (usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve AAÜT bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-
Hakem heyetince; dosya içerisinde yer alan kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu, davacı yayanın kusurunun olmadığı tespiti yer almakta olup hakem heyetince dosyada kusur raporu alınmadan, davalıya sigortalı araç sürücüsünün %100 kusur oranına göre hesaplama yapılmasının hatalı olduğu- Davacı yaya olduğundan İtiraz Hakem Heyetince, alanında uzman bilirkişiden kusur dağılımına ilişkin, mevcut raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alındıktan sonra çıkan sonucuna göre, maddi tazminat miktarının takdiri gerektiği- Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü ve AAÜT’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-
Tahkime başvurulmadan önce sigorta şirketine başvurulması gerektiği ancak başvurulmasa dahi bu tamamlanabilir bir dava koşulu olduğundan davacının tüm tedavi evraklarının dosyaya temini ve kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe göre maluliyet oranının belirlenmesi için rapor alınması akabinde aktüer bilirkişiden ek rapor alınarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesinin gerekli olduğu; belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerektiği- Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve AAÜT bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-
İtiraz Hakem Heyeti, kararı bozma ile ortadan kalktığından bozma sonrasında da bozmaya uygun olarak hüküm kurulması gerekirken, bozma ile kalkan ve bu aşamada ortada olmayan karara atıfla, "davalının itirazının reddine" şeklinde hüküm tesisi yoluna gitmesinin doğru olmadığı-
İki taraflı trafik kazasında davacı karşı aracın sürücüsü olup, davalı aracın koltuk ferdi sigortasından yararlanması mümkün olmadığı gibi, kasko sigorta poliçesinde yer alan limitli koruyucu şahıs başına bedeni teminatın sigortalı davalı araç için mi, yoksa karşı araçlar için mi verildiği de dosya kapsamında anlaşılamadığından mahkemece davaya konu kasko sigorta poliçesinin tüm ekleriyle birlikte getirtilerek koruyucu şahıs başına bedeni teminatın kapsamı belirlenerek davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun belirlenmesi gerektiği- Mahkemece zorunlu trafik sigortası poliçe limitini aşan kısım için davalı aracın ihtiyari mali mesuliyet sigortası da değerlendirilmediğinden sigorta şirketi lehine kazanılmış haklar saklı kalmak kaydıyla hükmün bozulması gerektiği-