İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde borçlu ve ipotek verenin sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumlu olması gerekeceği-
Alacaklı banka ile asıl borçlu arasında düzenlenen üst sınır ipoteklerinde ipotek limitinin belirlendiği fakat; temlik sözleşmesi ile alacaklı banka tarafından temlik borçlusu nezdinde doğmuş kredi alacağının temlik alana devir edildiği, temlik alacaklısının ipotek limitini aşmamak koşuluyla temlik aldığı alacak ve ferilerinin tahsilini talep edebileceği-
İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde borçlunun sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu, İpotek akit tablosunda "fekki şirketçe bildirilinceye kadar" şeklindeki muaaceliyet koşulunun ve borcun vadesinin gelmemiş olmasının alacaklının borçlu hakkında başlatacağı takipte nazara alınacağı, borçlunun bedeli yatırarak ipotek limitinin tamamını karşılaması halinde ipoteğin fekkini her zaman isteyebileceği-
İpoteğin üst sınır ipoteği olması durumunda borçlunun sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu, diğer taraftan taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanmasının zorunlu olduğu-
Davacının oğlu ile davalının eşi arasındaki protokol uyarınca işyeri açılmış, adı geçen protokol gereğince işyeri açılma giderlerinin adı geçenlerce birlikte karşılanacağı, davacının oğlu yükümlendiği gideri karşılayamadığı takdirde davacıya ait taşınmaza ipotek tesis edileceği düzenlenmiş ve anılan bu giderler karşılanmadığından davacının maliki olduğu taşınmaza kesin borç ipoteği tesis edilmiş olmakla davacı tarafça ipotek bedelinin ödendiği ispatlanamadığından menf'i tespit davasının reddi gerekeceği-
Limit dahilinde kalan bir faiz alacağının olması durumunda, bunun da ipotek bedelinden karşılanması amacıyla takip başlatılmasının; TMK.’nun 875. maddesine aykırılık teşkil etmeyeceği-
İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde borçlu ve ipotek verenin sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumlu olması gerektiğinden, taşınmazın ipotekli olarak devredilmesi halinde de, ipoteği devralanın borçtan şahsen sorumlu değil ise, sorumluluğunun da taşınmazın değeri ile sınırlı olacağı, taşınmazın ipotek limitinin altında satılması halinde de satış bedelinin ödenmesiyle takipteki sorumluluğunun sona ereceği-
TMK. mad. 875'e göre ipoteğin anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına altına aldığı; ipoteğin terkini istemiyle açılan davada, davalılar ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yaptıklarını savunmamış olduğundan, mevcut ipoteğin anaparanın dışında ipoteğin kurulduğu tarihten itibaren yirmi ay sonrasından dava tarihine kadar olan günler için temerrüt faizi alacağını kapsayacağı, mahkemece, davalıların bugünkü para birimine göre isteyebileceği asıl alacağın tutarı ile temerrüt faizi tutarı toplamı olarak bilirkişice hesaplanan ve davacılar tarafından depo edilen paranın davalılara ödenmesine karar vermek suretiyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, bedelsiz olarak kaldırılması suretiyle davanın kabulünün isabetsiz olduğu-
TMK. mad. 875 gereğince, alacaklının, ipoteğin fekki için, paranın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceği, buna göre aynı kanunun 883 ve İİK'nun 153. maddeleri gereğince borçlunun da ipoteğin kaldırılması için icra dairesine doğrudan başvurabileceği; uyuşmazlıkta, ipotek akit tablosunda yer alan bila faizli dönem, 12 aylık dönemi ifade etmekte olup, vade tarihinden talep tarihine kadar anapara ve eklentilerinin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına karar verilebileceğinden, mahkemece, dönemsel faiz hesabı yaptırılarak ödenmesi gereken miktarın belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-