Şikayetçi borçlu ipotek veren 3. kişi konumunda olup, ipoteğin, borçlunun doğmuş ve doğacak borçlarını teminen kurulmuş üst sınır (limit) ipoteği olduğu anlaşıldığından, şikayetçi ipotek veren üçüncü kişinin sorumluluğunun, ipotek limitiyle sınırlı olduğu, şikayetçinin, aynı zamanda ipoteğe konu alacakla ilgili kredi sözleşmesinde müteselsil kefil konumunda olması ve İİK. mad. 150/ı maddesi uyarınca kendisine kat ihtarı tebliğ edilmesinin de sonuca etkili olmadığı, bu hususun ipoteğin nevini değiştirmeyeceği, sadece alacaklıya örnek 6 icra emri göndermek suretiyle takip yapma hakkı bahşedeceği- Mahkemece, ipotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişi bakımından ipotek limitini aşan kısımla ilgili takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Taşınmaz üzerinde bulunan, limit ipoteğinin, asıl borçlunun bankadan kullandığı ve kullanacağı kredilerin teminatı olmak üzere üst sınır ipoteği olarak tesis edildiğinin anlaşılması halinde, borçlu, ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olarak sorumlu olacağından, toplam takip miktarı üzerinden değil, ipotek limiti olan üzerinden tahsil harcının hesaplanarak alınması gerektiği-
Alacaklının, takipte, ana paranın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceği (TMK. mad. 875)- İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı icra takibi üzerine, borçlunun icra mahkemesine yaptığı faizle ilgili şikayetinin, "ilama aykırı istemin düzeltilmesi" niteliğinde olduğu ve bu şikayeti incelemeye icra mahkemesinin yetkili ve görevli olduğu- "....Akit tarihinden itibaren 1 yıl müddetle toplam 26.000 Lira bedelli ... lehine 1. derecede, faizsiz olarak" tesis edilen 1972 tarihli ipoteğin, kesin borç ipoteği (karz ipoteği) olup, taşınmaz üzerindeki ipoteğin tesis tarihinin, 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanunun yürürlüğünden önce olduğu anlaşılmakla, ipotek akit tablosunda yer alan faizsiz dönem, (01.09.1972- 01.09.1973) arası zamanı ifade etmekte olup, alacaklı tarafından, bir yıllık sürenin bitiminden takip tarihine kadar geçen süreye ilişkin dönem için yasal faiz istenebileceği- 26.000 Lira olan ipotek bedeline, 01.09.1973 tarihinden 5083 s. Kanunun yürürlük tarihi olan 31.01.2004 tarihine kadar yasal faiz uygulanmak sureti ile ana para ve faizin toplam miktarının bulunması ile tespit edilen bu miktardan 31.01.2004 tarihi itibarı ile 5083 s. Kanun gereğince altı sıfır atılarak bulunan bu miktara, yeniden takip tarihine kadar istenebilecek yasal faiz uygulanmak suretiyle tespit edilecek toplam miktarın, ipotek alacak miktarını oluşturacağı-
Satış bedellerinin taşınmazlar üzerindeki ipotek alacaklarının tamamını karşılamadığı görüldüğünden icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasına karar verilip kesinleşecek sıra cetvelinin sonucuna göre işlem tesisi gerekirken, doğrudan paranın ipotek alacaklılarına alacakları oranında ödenemeyeceği-
TMK'nun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının ipotek akit tablosundaki limiti aşmasının mümkün olmadığı-
İİK'nun 150/ı maddesi gereğince hesap kat ihtarnamesindeki miktar kesinleşmiş olmakla alacak miktarına yönelik iddiaların icra mahkemesinde ileri sürülmesinin mümkün olmadığı, ancak; İİK'nun 149/a maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 33/1-2 maddesine göre itfa ve imhal nedeniyle icranın geri bırakılması talep edilebileceği gibi, takipte istenilen miktarın ihtarnameye uygun olmadığı ve itiraz edilmeksizin kesinleşen hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği tarihten, borçlunun temerrüde düştüğü tarihe kadar işleyen akdi faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar işleyen temerrüt faiz miktarının, ayrıca işleyecek faiz oranının şikayet konusu yapabileceği-
Borçlunun, alacaklı lehine 140.000,00 TL bedel için faizsiz ve 01.05.2010 tarihine kadar müddetle adına kayıtlı taşınmaz üzerine ipotek tesis ettiği ipotek akit tablosunda "...aralarındaki iş ilişkisinden dolayı borcuna teminat olarak" denilmiş olmakla, ipotek tesis anında bu kadar borcun olduğu, "mevcut olan bir borç için tesis edildiği" ve bu hali ile "kesin borç ipoteği (karz ipoteği)" niteliğinde olduğunun kabul edileceği- TMK. mad. 875 gereğince, karz ipoteğinin, tapu sicilinin rehinler hanesinde yazılı olan alacak miktarını, takip giderlerini ve yasal sınırlamalara uyularak geçen günlerin faizlerini teminat altına alacağı- İpotek akit tablosundaki “...faizsiz olarak ve 01.05.2010 tarihine kadar süre ile...” açıklamasının, ipoteğin bu tarihte sona erdiği değil, alacağa bu tarihten itibaren faiz istenebileceği anlamına geldiği-
İpotek, limit ipoteği olmakla taşınmaz maliki 3. kişinin sorumluluğunun limit ile sınırlı olduğu, bu miktarın ödenmesi ile 3. kişi ipotek malikinin sorumluluğu sona ermekle bakiyenin ipotek malikine iade edilmesi gerekeceği-
Hesap özetine 8 gün içinde itiraz edilmemesi halinde ihtarda belirtilen miktarın kesinleşeceği ve bu durumda itiraz nedenlerinin İİK.nun 149/a ve 33. Maddelerinde öngörülen koşullara göre kanıtlanması gerekeceği – İİK.nun 150/ı maddesi gereğince hesap kat ihtarnamesindeki miktar kesinleşmiş olacağından alacak miktarına yönelik iddiaların icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceği, ancak İİK.nun 149/a maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 33/I-II maddesine göre işlem yapılabileceği-
Kesin borç (karz) ipoteğinin, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alacağı, alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebileceği, taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanmasının zorunlu olduğu-