• “1998 ve 1999 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     “Madde 875 - Yürürlükteki kanunun 790 ıncı maddesini karşılamaktadır.

    Madde hükmünde taşınmaz rehnine konu olan taşınmaz rehninin paraya çevrilmesi suretiyle satılması hâlinde, satış parasından hangi alacak ve alacak kalemlerinin güvenceli olarak karşılanacağı düzenlenmektedir.

    Buna göre, taşınmaz rehni kararlaştırılan ve tapuda gösterilen ana alacak miktarı yanında bunun fer’ilerini oluşturan alacak faizleri ile takip ve dava giderlerini kapsamı içine almaktadır. Gecikme (temerrüt) faizinin rehnin kapsamı içinde sayılması için tapuda gösterilmesi gerekmez. Ancak kanunî gecikme faizi-nin üzerinde bir gecikme faizi kararlaştırılmış ise, bunun güvenceli olabilmesi, tapuda gösterilmesine bağlı olacaktır. Aynı şekilde kanunî faiz oranı üzerinde kararlaştırılan akdî faiz oranlarının da tapu kütüğünde yazılması gerekecektir.

    Gerek akdî faiz olsun, gerekse gecikme faizi olsun, sadece bu hükümde belirtilen ölçüde güvencelidir. Bütün akdî ve gecikme faizleri değil sadece rehnin paraya çevrilmesi istendiği veya iflâsın açıldığı anda muaccel olmuş son üç yılın faizleri ile bu andan itibaren rehnin paraya çevrilmesine karar muaccel olacak alacak faizleri güvenceli alacak olarak kabul olunmaktadır.

    Yukarıda belirtilen faizlerin güvenceli sayılması kuralı, azamî meblağ ipoteğinde, tapuda yazılan azamî meblağı ile sınırlıdır. Azamî meblağı aşan faiz miktarları adî alacak sayılacaktır. Anapara ipoteğinde ise, böyle bir sınır omadığından rehin, tapuda yazılı ana alacak miktarının yanısıra bu hükmün içerdiği alacak faizlerinin de güvencesi sayılacaktır.

    Belirtilmesi gerekir ki rehin ayrıca, aşağıda düzenlenen, alacaklı tarafından ödenen sigorta primleri ile alacaklı tarafından rehin konusu taşınmazın korunması için yapılan masrafların aynı derecede güvencesi sayılmaktadır.

    Son fıkra hükmüne göre, önceki derecedeki rehinlerin kapsamının, faiz oranlarını yükseltmek suretiyle, sonraki sıradaki derecede bulunan rehinli alacaklıların aleyhine olarak genişletilmesi uygun görülmemiştir.”



  • “1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘Madde 793 - Madde, yürürlükteki kanunun 790. madde-sini karşılamaktadır. Yürürlükteki maddenin faizlerle ilgili bi-rinci fıkrasının üçüncü bendindeki “gayrimenkulün satılması talep edildiği” şeklindeki ibare yerine, kaynak İsviçre Medeni Kanununun 818. maddesine uygun olarak “rehnin paraya çev-rilmesinin talep edildiği” ibaresi konulmuştur. Bu suretle, faizin rehnin kapsamına girmesi bakımından, satış talebi değil, daha önce yapılmış olan “rehnin paraya çevrilmesi” talebi esas alınmıştır.

    Yürürlükteki maddede yer alan, faiz miktarının sonradan gelen alacaklıların zararına olarak yüzde beşden fazlaya çı-karılamayacağına ilişkin hüküm, günün şartlarına uygun görülmediğinden tasarı metnine alınmamıştır. Başka bir hüküm değişikliği yoktur.’:

     

    “3. Teminatın kapsamı

    Madde 793 - Taşınmaz rehninin alacaklıya sağladığı teminatın kapsamına şunlar girer:

    1. Ana para,

    2. Takip giderleri ve temerrüt faizi,

    3. İflâsın açıldığı veya rehnin paraya çevrilmesinin talep edildiği tarihe kadar muaccel olmuş üç yıllık faiz ile son vadeden itibaren işleyen faiz.”


  • “1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘1) Terim ve ifade: Terimler yukarıki maddelere uygun duruma getirilmiş, ifade sadeleştirilmiştir. Özellikle koyu Arapça bir kelime olan (temerrüt) yerine yukarıdan beri kullanılmış ve direnmek mastarından gelen (direnim) kelimesi, (vâde) yerine de daha açık olarak (ödeme günü) terimi kullanılmıştır.

    2)Biçim değişikliği, yoktur.

    3) Hüküm değişikliği, yoktur.’:

     

    “3. Teminatın kapsamı

    Mad. 790 - Taşınmaz rehni, alacaklıya aşağıdaki hususlar için teminat sağlar:

    1- Anapara;

    2- İcra kovuşturması ve dava giderleri ve direnim faizleri,

    3- İflâsın açıldığı veya taşınmazın satılmasının istenildiği tarihte ivedili duruma gelmiş bulunan üç yıllık faizlerle saptanan son ödeme gününden başlayarak işleyen faizler.

    Başlangıçta kararlaştırılmış olan faiz oranı, sonraki rehinli alacakların zararına olarak, yüzdebeşten fazla yükseltilemez.”