Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda TBK'nun 88 ve 120. maddeleri de dikkate alınarak avans faiz oranları esas alınmak suretiyle belirlenen faiz oranlarına göre yapılan hesaplama hükme esas alınarak karar verildiğinin görüldüğü, ancak uygulanacak akdi ve temerrüt faiz oranının taraflar arasındaki kredi sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmesi gerekip, avans faiz oranlarına göre hesaplama yapılması ve alacak ticari nitelikte olmakla ticari işlerde 6098 sayılı TBK'nun faiz ve temerrüt faizine ilişkin 88. ve 120. maddeleri uygulanamayacağından, anılan madde hükümlerinin dikkate alınması doğru olmadığından, mahkemece, taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmeleri ve ipotek akit tablolarına göre uygulanacak akdi ve temerrüt faiz oranları belirlenerek, bu oranlar üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Alacağın varlığı ve miktarı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından, bu tür tüketici kredisi alacaklarıyla ilgili olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine geçilip borçluya İİK. mad 150/ı 'ya göre icra emri gönderilemeyeceği- Alacağın tüketici kredisinden kaynaklanması halinde, borçlunun temerrüde düşüp düşmediği, alacağın muaccel olup olmadığı, ne kadar miktarının tahsil edilebilir olduğu, faiz miktar ve oranlarının tespiti, Tüketici Yasası koşullarında yargılama yapılmasını gerektirmekte olup, İİK'nun 68/b ve İİK'nun 150/ı. maddesinin tüketici kredilerinde uygulanma olanağının bulunmadığı- İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilâmlı icra takiplerinde bu hususun mahkemece re'sen dikkate alınması gerektiği ve bu konuda yapılan şikayetin süreye tâbi olmadığı-
Yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliği bulunmadan, yani TMK. mad. 887 anlamında ihbar (muacceliyet ihtarı) koşulları oluşmadan, ipotek veren 3. kişiler hakkında icra emri gönderilmek suretiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmasının mümkün olmadığı-
İpotek tüketici kredisi niteliğinde olan konut kredisi alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olup, alacağın tüketici kredisi niteliğindeki konut kredisi olması ve ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı Tüketici Kanunu'na tabi olmakla kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediğinden, bu tür bir ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamayacağı, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılabileceği ve borçluya İİK. mad.149/b uyarınca ödeme emri gönderilebileceği- Tüketici kredisi niteliğinde olan konut kredisi alacağına dair ipotek akit tablosu kesin borç ikrarı içermediğinden, süresiz şikayete tabi olarak re'sen dikkate alınması gereken bu husus sebebiyle mahkemece, icra emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği- İpotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye hesap özetinin tebliği zorunlu değilse de; TMK. mad. 887 gereğince hakkında takip yapılabilmesi için kendisine ihtarat yapılmasının takip koşulu olduğu- İİK'nun 150/ı maddesine göre ise hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılmasının ödeme istemi (TMK mad 887) yerine geçeceği- TMK. mad. 887 uyarınca asıl borçluyla beraber borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz malikine ihbar yapılmadıkça, ipotek borçluları bakımından borcun muaccel hale gelmeyeceği-
Kredi veren kuruluşlar dışındaki diğer gerçek ya da tüzel kişilerin, İİK. mad. 150/ı uyarınca, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapmalarının mümkün olmadığı, buna ilişkin şikayetin süresiz yapılabileceği ve mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği-
Kredi kartı alacağına ilişkin alacağın varlığı ve miktarı, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kılmakta olup konut finasman kredisinden kaynaklanan alacak bakımından, takibe dayanak belgeler ilam niteliği kazanmadığından, İİK'nun 150/ı maddesi kapsamında icra emri gönderilemeyeceği- İpotek, konut finansman kredisi dışında diğer alacakları da teminat altına aldığından, takibin, konut finansman kredisinden kaynaklanan alacak yönünden kısmen iptali halinde, bu kredi alacağının teminatsız kalması sonucu ortaya çıkacağından, ipotek hakkının bölünmezliği ilkesi karşısında, icra emrinin tamamının iptal edilerek yerine ödeme emri çıkarılması gerektiği-
Tazminat öngörülmediği halde, İİK. mad. 150/ı uyarınca alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Tazminat öngörülmediği halde, İİK. mad. 150/ı uyarınca borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Takipte kredi alacağından kaynaklanan alacakla ilgili talepte bulunulması doğru ise de, çek karne ve yapraklarından kaynaklanan depo edilebilir miktarın alacak olarak somutlaştırıldığı için bunun takip talebinde depolama olarak talep edilmesi gerekirken, alacak miktarı olarak takip talebinde gösterilmesinin hatalı olduğu, bu durumda icra emrinin "tümünün" değil, bu kısmının iptaline karar verilmesi gerektiği-
Asıl borçlu hakkında iflasın ertelenmesi davası kapsamında verilen tedbir kararının, hem söz konusu kararın niteliği gereği, hem de zorunlu takip arkadaşlığı nedeniyle ipotekli taşınmaz maliki yönünden sonuç doğurmayacağının kabulünün mümkün olmadığı-