4857 Sayılı yeni İş Kanununun 20.maddesine göre “…. mahkemece verilen kararın temyizi halinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir..” hükmü ile yasa koyucunun bozma kararına karşı direnme yolunu kapamayı amaçladığının vurgulandığı-
9. HD. 04.10.2010 T. E: 31107, K: 27055-
İş sözleşmesini fesheden iş sahibi; yönetim yetkisi kapsamındaki bu hakkını kullanırken keyfi davranmaması gerekeceği, işletmesel kararı alırken dürüst olması gerekeceği-
Davalı işyerinde aşçı olarak çalışan davacının gerek hizmet döküm cetvelindeki çalışma süreleri, gerekse işe başlama ve ayrılış tarihlerinin farklılık göstermesi mevsimlik işçi statüsünde olmadığını gösterdiği- İş güvencesi kapsamında kalan bir işçi feshin geçerli nedenle yapılmadığını ileri sürmezse, fesih geçerli bir hal alacağından, artık kötü niyet tazminatı talep edemeyeceği- Davacının ücreti yıl içerisinde değişkenlik göstermesi karşısında, son bir yılda çalışılan dönem içinde ödenen ücretler toplamının aynı süre içinde çalışılan gün sayısına bölünmesi yoluyla, ortaya çıkan bedelin kıdem tazminat hesabında dikkate alınması gerektiği-
Sendikalar Kanununun 31. maddesinde tanımlanan “sendikal” tazminat, sadece iş ilişkisinin devamı sırasında, işin sevk ve idaresi, dağıtımı ve tüm çalışma şartlarına ilişkin hükümlerin uygulanmasında sendikal nedenlerle ayrım yapan veya farklı işlemde bulunan işveren davranışları için öngörülmüş olup, anılan maddenin sendikal sebepli fesih iddiaları karşısında uygulanma olanağının bulunmayacağı, sendikal nedenlerle iş sözleşmesinin feshinde, 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31. maddesinin yaptığı yollama nedeniyle İş Kanununun iş güvencesine ilişkin hükümlerin uygulanması zorunluluğunun bulunacağı-
Sendikal tazminat ile birlikte diğer bir kısım işçilik hak ve alacakları istemine ilişkin olan davada, davacı işçinin çalışma süresi dikkate alındığında 4857 sayılı İş Kanunu’nda yer alan iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağı, ispat yükünün işverene ait olduğu ve dava dosyasında işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısına ilişkin bilgilerin yer aldığı dikkate alınarak, yapılacak yargılama sonucunda hüküm kurmak gerekirken, önceki kararda direnilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı-