“Hata, hile, gabin” hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkin davada, bir yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediğinin saptanması gerektiği-
Belirlenecek hukuki tavsifle ilgili olarak tatbik edilecek kanun hükümlerini tesbit ve tayin ederek uygulama görevinin hâkime ait olduğu- Vekilin üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlü olduğu- Üçüncü kişi, vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekâlet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması gerektiği- Senilite ve demans olduğu tespit edilen,  yaşlı ve kandırılmaya yatkın bir kadın olan davacının, durup dururken üzerinde malvarlığının büyük bir bölümünü oluşturan taşınmazlarını kardeşi davalıya ve eltisine satış yoluyla devir ve temlik etmesinin olayların akışına ve yaşamın gerçeğine uygun düşen normal bir davranış olarak kabul edilemeyeceği; vesayet dosyasında kötü yönetim nedeniyle vesayet altına alınmış olmasının da davacının hiffet nedeniyle temlik yapmaya müsait olduğunu göstereceği,  temlikin iddia edildiği gibi davacının kandırılması ve vekâlet görevinin kötüye kullanılması yolu ile gerçekleştiği- Taşınmazın satış bedeli bakiyesi olarak ödeme savunmasına ilişkin 5.000.000 TL tutarında dekont ibraz edilmiş ise de satış tarihinden 7 ayı aşkın bir süre (ayrıca vesayet davası açıldıktan) sonra yapılan ödemenin taşınmazın satış bedeline karşılık olduğuna ilişkin yapıldığının inandırıcı olduğu söylenemeyeceği, senet metnini talil eden davalının teminat iddiasını HMK. mad 201 uyarınca yazılı delille kanıtlamakla yükümlü olduğu; yapılan ödeme taşınmazların satış bedeli kabul edilse dahi bilirkişi tarafından satış tarihinde belirlenen taşınmazların değeri gözetildiğinde bu paranın temlike konu taşınmazların değerine uzak ve hile ile vekâlet görevinin kötüye kullanılması olgularını gizlemeye yönelik olduğu sonucuna varıldığı- Davalılar ve dava dışı vekil hakkında açılan ceza davası sonucu verilen beraat kararında "... sanıkların davacının algılama yeteneğinin zayıflığından faydalanarak dolandırıcılık suçunun unsurları olan hileli hareketler ile kandırarak dava konusu işlemleri yaptıklarına ve dolayısıyla menfaat temin ettiklerine ilişkin her türlü şüpheden uzak kesin somut delil elde edilemediği ..." değinilmişse de, bu saptamanın hukuk hakimini bağlamayacağı- Davalıların ceza davasındaki beyanlarında, son kayıt malikleri davalıların taşınmazların bedelsiz olarak aktarıldığı bildirildiğine göre; anılan kayıt maliki davalıların TMK.'nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı-
Bir yıllık hak düşürücü sürenin hileye maruz kalan kimsenin bunu öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, mağdurun öğrenme tarihi olarak ileri sürdüğü tarihin esas alınacağı, diğer tarafın öğrenmenin daha önce olduğunu iddia etmesi durumunda bu iddiasını ispat etmesi gerektiği-
Hata hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin davada, hatanın, öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıl içerisinde ileri sürülmesi zorunlu olup bu süre hak düşürücü niteliğinde olduğundan, sürenin hakim tarafından gözetilmesi gerektiği-
Sözleşmenin iptali istemine ilişkin davada, davacının, irade beyanını, hata ve hileyi öğrenmeden itibaren 1 yıl içinde kullanmadığına dair delil bulunmadığından davanın zamanında açıldığının kabulünün gerektiği-
Öncelikle davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığının belirlenmesi, anılan sürede açılmış ise hile hukuksal nedeni bakımından araştırma ve inceleme yapılması, tarafların bildirdikleri ve bildirecekleri delillerin eksiksiz toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davacıların hileye düşürüldüklerini 2012 yılının aralık ayında öğrendikleri iddiasına davalılar karşı çıkmadığından davanın süresinde açıldığının kabul edilmesi gerektiği- Hile iddiası bakımdan hükme yeterli bir araştırma yapılmadığından parsellerin tapu kayıtlarının tüm tedavülleriyle birlikte getirtilmesi, ilgili şahıstan davalılar tarafından vekil tayin edildiğine ilişkin vekâletnamenin istenmesi gerektiği ve tarafların bildirecekleri tüm deliller toplandıktan sonra iddianın incelenip değerlendirilmesi gerektiği-
Hile hukuksal sebebine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin davada, hile iddialarının hileyi öğrenme tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde ileri sürülmesinin zorunlu olup, hak düşürücü süre niteliğinde olan bu sürenin hakim tarafından re'sen gözetileceği-
Davacıların kardeşi olan davalının hileli davranışları nedeniyle dava konusu yerlerin temlikinin sağlandığı sonucuna varıldığından ve davacılar, hileyi aynı senenin yaz aylarında öğrendiklerini tanık beyanları ile kanıtladıklarından, bunun aksi davalı tarafça kanıtlanamadığından davanın süresinde açıldığı ve hile olgusunun da ispatlandığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-