Hile, her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılmasının da hiçbir şekle bağlı olmadığı ve aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, def'i yahut dava yoluyla da kullanılabileceği- Hile hukuksal nedenine dayanılarak açılan davada, öncelikle mahkemece davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı belirlenerek süresinde açıldığının anlaşılması halinde işin esası hakkında inceleme yapılması gerektiği-
Hata,hile veya korkutma sebebiyle sözleşmeden dönme hakkının irade bozukluğunun öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir beyan, delil veya dava yoluyla kullanılabileceği-Bu beyanın yapılmasının şekle bağlı olmadığı-Hata, hile vey korkutma iddasının her türlü delille ispatlanabileceği-
Davacının bononun tehdit ve psikolojik baskısı ile düzenletildiği iddiasında bulunulduğu, davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği vakıalarla bağlı olduğu, TBK'nın 39. maddesi gereğince korkutma sonucunda sözleşme yapan tarafın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde sözleşme ile bağlı olmadığı, davalı tarafa usulüne uygun olarak bildirmediğinden ve bu süre de geçmiş olduğu anlaşıldığından davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinin gerektiği- Davacının, dava konusu bononun dava dışı şirkete verdiği zarar sebebiyle tehdit altında alındığını ve söz konusu zarardan işe iade davası sonucunda davacının sorumlu olmadığının ortaya çıktığı böylece bononun bedelsiz kaldığını iddia ettiği, bu durumda davacının bedelsizlik iddiası yönünden araştırma ve inceleme yapılarak toplanan tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği-
Yaşlı ve gözü görmeyen kişiden alınan yüksek meblağlı bono, aldatma saiki altında düzenlendiğinden menfi tespit isteminin kabulünün gerektiği-
Sözleşmenin konusu, niteliği ve ödenecek miktar gibi hususlarda dikkatsizliği veya bilgisizliği sonucu gerçek iradesine uymayan beyanda bulunmak suretiyle esaslı hataya düşen tarafın sözleşme ile bağlı sayılamayacağı-
Ceza davasının kesinleşmesi ile korkutma (ikrah) hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkin davanın açılması arasında bir yıldan fazla süre geçtiği gerekçesiyle hak düşürücü sürenin geçtiği-
Korkutma nedenine dayalı menfi tespit davasının TBK.’nun 39/1 maddesi uyarınca korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekeceği-
İ. sözleşmesi ve buna bağlı işlemler genellikle, teminat teşkil etmek ve iade edilmek üzere, mal varlığına dahil bir şey veya hakkı, aynı amacı güden olağan hukuki muamelelerden daha güçlü bir hukuki durum yaratarak, inanılana inançlı olarak kazandırmak için yapıldığı- Cumhuriyet başsavcılığınca yürütülen soruşturma esnasında alınan taraf beyanının yine tarafı bağlayacağı- Somut durumda, davacı kredi bedelini ödediği iddiasında bulunup bir takım ödeme belgeleri ibraz etmiş olup, anılan ödemelerin taraflar arasındaki taşınmaz devri ile bağlantılı olduğunun saptanması halinde delil başlangıcı teşkil edebileceği-
Hilenin (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlandığı- Hatada yanılma, hilede ise yanıltmanın söz konusu olduğu- Taraflardan birinin, diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmesi halinde; yanılma(hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşmenin bağlayıcı sayılmayacağı- Aldatılan tarafın hukuki ilişkiyi geçmişe etkili olarak ortadan kaldırıp, verdiği şeyi geri isteyebileceği- Hilenin, her türlü delille ispat edilebileceği gibi, iptal hakkının kullanılmasının hiçbir şekle bağlı olmadığı- Hilenin, öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla kullanılabileceği-
Taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla, sözleşme yapmaya yöneltilmiş ise, yanılma(hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşmenin bağlayıcı sayılmayacağı- Aldatılanın, hukuki ilişkiyi geçmişe etkili olarak ortadan kaldırıp; verdiği şeyi geri isteyebileceği- Hilenin (aldatma) her türlü delille ispat edilebileceği- İptal hakkının kullanılmasının hiçbir şekle bağlı olmadığı- Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabileceği-