Şikayetçi-borçlunun, icra müdürlüğünün teminat mektubunun nakde çevrilmesine yönelik işleminin iptalini talep ettiğinin, mahkemece, icra müdürlüğü kararının yerinde olduğu belirtilerek şikayetin reddine karar verildiğinin görüldüğü, mahkemece şikayetin reddine dair verilen karar yasal bir gerekçeyi içermediği anlaşılmakla kararın bozulması gerekeceği-
Dava konusu hacizlerin, borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği adresten farklı olarak üçüncü kişinin depo adresinde ve üçüncü kişi şirket çalışanı huzurunda yapıldığı, bilgisayarlarda yapılan aramalarda takip borçlusu olmayan şirket tarafından üçüncü kişi şirkete kesilen faturaların bulunduğunun, borçlu şirkete ilişkin olduğu iddia edilen maillerin ise üçüncü kişi şirket çalışanlarının birbirlerine gönderdiği mailler ve mahcuzların üzerindeki etiketler içeriğine göre, mahcuzların borçlu elinde bulunduğunun kabulü için yeterli olmayıp, mahcuzların haciz sırasında üzerinde mülkiyet iddia eden üçüncü kişi elinde olduğunun kabulü gerekeceği-
Tam yargı davaları hakkındaki kararların genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunacağı-
5502 sayılı Kanun'un 36. maddesindeki yasal düzenleme uyarınca kuruma başvuru yapılması takip şartı olup, bu madde kapsamındaki şikayetlerin, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz olarak yapılabileceği, o halde, mahkemece şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
5502 sayılı Kanun'un 36. maddesindeki yasal düzenleme uyarınca kuruma başvuru yapılması, takip şartı olup, bu madde kapsamındaki şikayetlerin, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz olarak yapılabileceği, o halde, mahkemece bu husustaki şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İdarece alınan teminatların haczedilemeyeceği, bu işlemin iptali için  üçüncü kişi Milli Savunma Bakanlığının icra mahkemesine süresiz olarak şikayet yoluna gidilebileceği- Takip borçlusunun, Milli Savunma Bakanlığı nezdinde yürüttüğü işlerin, 2886 s. Devlet İhale Kanunu ile 4734 s. Kamu İhale Kanunu kapsamında olup olmadığının araştırılması gerektiği-
Takip dosyasında şirkete ödeme emri tebligatı çıkartılmamış olup, tebligat yapılmadan ve takip kesinleştirilmeden alacaklının haciz talebinin kabulü ile borçlunun hak edişlerinin haczi için haciz ihbarnamesi çıkartılmasının usulsüz olduğu, şirketi, asıl borçlunun tebligatları almaya yetkili temsilcisi olsaydı da, süresinde borca itiraz etmiş olduğundan takip duracağı, bu durumda da borçlu aleyhine haciz uygulanması usulsüz olacağı-
Daire'nin bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde, bozma ilamı gereklerinin yerine getirilmediği görüldüğünden, mahkemece, bozma ilamında belirtildiği üzere öncelikle bilirkişi incelemesi yaptırılarak borcun ödenip ödenmediğinin tespit edilmesi, takip dosyası infaz edilmiş ise konusu kalmayan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına, aksi halde şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Birinci haciz ihbarnamesine üçüncü kişi tarafından itiraz edilmiş olması halinde, alacaklının İİK. mad. 89/4 gereğince tazminat davası açması mümkün olduğu ve bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel bir durum olmadığı-
Meskeniyet şikayeti sırasında, İİK. mad. 22 gereğince verilmiş icranın durdurulması kararı bulunmadığından, taşınmazın ihaleye çıkartılabilmesi için, meskeniyet şikayetine konu ilamın kesinleşmesinin beklenmesi gerekmediği gibi bu hususun İİK'nun 134. maddesinde düzenlenen ihalenin feshi nedenleri arasında da yer almadığı-