Senet aslının icra kasasında olmadığı hususunun, ancak ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu tarafından İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürülmesi halinde değerlendirme konusu yapılabileceği, icra mahkemesince re’sen nazara alınamayacağı-
İlamlı icrada dayanak ilamda hüküm altına alınan ulusal bayram ve genel tatil, fazla mesai ve yıllık izin alacaklarının brüt olarak istendiği, bunların nete çevrilerek fazla istenen işlemiş faiz kalemlerinin iptaline yönelik olmasına rağmen mahkemece bozma ilamı sonrası aldırılan bilirkişi raporunda kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına işlemiş faiz kalemleri yönünden kısmen iptal kararı verilmiş olup, bu durumun taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu-
Kararın alacaklı değil borçlu tarafından temyiz edildiği dolayısıyla alacaklı lehine kazanılmış haktan söz edilemeyeceği-
Borçlunun şikayeti ilama aykırılık şikayeti olup bu tür şikayetlerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-
İİK. mad. 150/e uyarınca, süresinde satış istenmemesi halinde icra takibi düşeceğinden, bu tarihten sonra yapılan ihalenin de sırf bu nedenle feshi gerektiği-  Böyle bir durumda, taşınmaz, tahmini bedelin üstünde satılsa da, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olduğunun kabulü gerektiği- "Zarar unsuru gerçekleşmediğinden dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı" gerekçesi ile ihalenin feshi isteminin reddine yönelik BAM kararının hatalı olduğu-
İcra takibine dayanak olan ilamın temyiz edilmesi üzerine bozma kararı verilmesi sebebiyle takip konusu edilen ilk ilama göre alacaklıya yapılan ödemelerin fazla olduğu ve bu farkın hesaplanması yönündeki iddiaların ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-
Alacaklı vekilinin tevdi mahalli tayini kararından takip tarihi itibariyle haberi olmaması halinde, borçlu hakkında icra takibi başlatmakta haklı olduğunun kabulü gerektiği ve bu durumda borçlunun ödemesi takipten sonraki kısmi ödeme olduğundan, TBK. mad. 100 gereğince, öncelikle işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masraflarından düşülerek icra müdürlüğünce bakiye borç hesabında dikkate alınacağı- Dosya hesabı yapıldığında borçlunun buna karşı da her zaman şikayet hakkı bulunduğu- Takip öncesi ödeme olmadığı dikkate alındığında, miktar yönünden icra emrinin düzeltilmesine gerek bulunmadığı-
3533 sayılı Tahkim Yasası gereğince verilmiş konusu para olan Hakem Heyeti kararının icrasının genel hükümler uyarınca yerine getirileceği ve takibe konu Hakem kararı para alacağına ilişkin olduğundan kesinleşmesi gerekmediği-
Mahkemece, icra takip dosyasında aynı borca ilişkin borçluya gönderilen iki muhtıranın yer alamayacağı gözetilerek; şikayete konu muhtıranın iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
Takibe dayanak ilamın düzelterek onama ilamından önceki haline göre hesaplama yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece, takibe dayanak ilamın düzeltilmiş son şekline göre, borçlunun şikayeti hakkında karar verilmesi gerektiği-