HMK.’nın 84 ve MÖHUK’un 32. maddesinde açıklandığı üzere; icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişilerin icra dairesinin belirleyeceği teminatı göstermek zorunda oldukları; bu hususun, takip yapılmasının ön koşulu olup, kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle icra dairesince (ve icra mahkemesince) doğrudan doğruya gözetileceği – İcra dairesince (ve şikayet üzerine; icra mahkemesince) alacaklının mensup olduğu devlet ile ülkemiz arasında “mütekabiliyet” konusunda bir anlaşma olup olmadığının araştırılarak, böyle bir anlaşma yok ise icra müdürlüğünce belirlenecek teminatı yatırması için alacaklıya süre verilmesi gerekeceği – İngiltere, İngiliz Virgine Adaları ve Hollanda, İsviçre, Federal Almanya ile ülkemiz arasında teminat muafiyetine dair bir sözleşmenin bulunmasına rağmen, Yunanistan ve Kuveyt ile aramızda böyle bir sözleşmenin bulunmadığı-
Aciz belgesinin alındığı tarihten bir sene sonra borçlu hakkında takipte bulunulması halinde, borçluya yeniden «ödeme emri» tebliği gerekeceği—
Açılan «tescil davası»nda mahkemece bir tedbir kararı verilmedikçe, daha önce alınmış olan «elatmanın önlenmesi» ilâmının infazının icra mahkemesince (tetkik merciince) durdurulamayacağı–
«Tahsilde tekerrüre neden olmamak üzere» -yani, ayni alacağı iki kez tahsil etmemek koşuluyla- alacaklının borçlu hakkında hem «rehnin paraya çevrilmesi» hem de -elindeki senetlere dayanarak- «kambiyo senetlerine mahsus» haciz yolu ile takip yapabileceği–
Ödeme emrinin, vekaletnamesini ibraz eden borçlu vekiline icra dairesinde tebliğ edilebileceği–
«Üst sınır» (=«maksimal»=«azami meblağ»=«teminat») ipoteğinde, alacaklının limit dışında kalan alacağı için, borçlu hakkında, ‘genel haciz yolu ile’ takip yapabileceği–
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip sonucunda satılan taşınmazda bulunan üçüncü kişilerin de, İİK. mad. 135/II hükmüne göre -icra dairesince kendilerine «tahliye emri» gönderilerek- taşınmazdan zorla çıkarılacakları (ve taşınmazın, yeni malike ‘alıcıya’ boş olarak teslimi gerekeceği)–
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinin, tapu kütüğüne şerh edilmiş olsa da, bu kişi adına tescil işlemi gerçekleşmedikçe, alıcı üzerine mülkiyetin intikalini sağlamayacağı, tapuda malik görünen borçlunun borcundan ötürü, bu mal üzerine haciz konulmasına satış vaadi sözleşmesi engel olmayacağı-