Kambiyo senedine bağlı alacakların, genel haciz yolu ile de takip edilebileceği–
Taşınır teslimine ilişkin ilâmların infazında alacaklının «taşınır malın kendisini» ya da «ilâmda yazılı olan değerini» tercih etme konusunda bir seçim hakkına sahip bulunmadığı–
Cezaevi harcı alacaklıdan tahsil edileceğinden (borçluya yüklenemeyeceğiden) borçluya iade edilmesi gereken teminattan cezaevi harcı kesilemeyeceği–
İcra mahkemesi kararına yönelik temyiz süresinin kaçırılması halinde, HUMK. mad. 167’deki koşullar çerçevesinde «eski hale getirme» yoluna başvurulabileceği–
Borçlunun, teslimi hükmolunan menkul malların bir kısmını teslim etmek istemesi halinde, alacaklının bu kısmi teslimi kabulden kaçınamayacağı, ancak teslim olunmayan malların değerini borçludan haciz yolu ile tahsil edebileceği–
Alacağın ipotekle teminat altına alınmış olması halinde, alacaklının -kural olarak- «ipoteğin paraya çevrilmesi» yolu ile takip yapmak zorunda olduğu–
Hüküm fıkrasında ayrıca yer almadıkça, ilâmın gerekçesinde belirtilmiş dahi olsa hüküm tarihinden önceki dönem için temerrüt faizi istenemeyeceği–
Tahliye ilâmlarının kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği–
Kişisel hak niteliğinde olan satış vaadine dair hak tapu kaydına işlenmekle ayni etkinlik ve aleniyet kazandığından, beş yıl süre ile üçüncü kişilere karşı ileri sürülebileceği (Satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edilmesinden sonraki tarihi taşıyan hacizlerin, şerh sahibi alıcıyı bağlamayacağı, bu nedenle satış vaadinin şerhinden sonra taşınmazı haciz ettiren alacaklıya, sıra cetvelinde, şerh sahibi alıcıdan sonra yer verilmesi gerekeceği- Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin tapuya şerh verilmesinden sonra konulan hacizlerin geçersiz olduğu)–