Vasiyet nedeniyle mülkiyet hakkına dayanılarak «haczin kaldırılması»nın ne icra dairesinden ve ne de icra mahkemesinden (şikâyet yolu ile) istenemeyeceği, bu istemin istihkak davası şeklinde ileri sürülmesi gerekeceği–
«Cezaevi harcınım alacaklıdan alınacağına» ilişkin 2548 sayılı Yasa hükmünün kamu düzeni ile ilgili olup, doğrudan doğruya gözetilmesi gerekeceği— ..
«Tek başına âdi ortaklığı temsil yetkisi bulunmayan ortağın imzaladığı senede dayanılarak ne diğer ortaklar ve ne de -tüzel kişiliği bulunmayan- âdi ortaklık hakkında takip yapılamayacağına» ilişkin şikâyetin süreye bağlı olmadığı–
Sözlü olarak da -icra dairesine- takip talebinde bulunulabileceği-
Takip talebine «senet aslı» ile birlikte «tasdikli örneği»nin eklenmemiş olması halinde «ödeme emrinin iptaline» karar verilmesi gerekeceği–
Taşınır teslimine ilişkin ilâmların infazında alacaklının «taşınır malın kendisini» ya da «ilâmda yazılı olan değerini» tercih etme konusunda bir seçim hakkına sahip bulunmadığı–
«E.tmanın önlenmesi» ilâmına dayanarak, borçluya örnek 53 icra emri gönderilmeden, taşınmazın tahliye ve tesliminin sağlanamayacağı–
Borçlunun, itiraz süresi dolmadan «borcu kabul etmesi» halinde, haciz yapılabileceği ancak, İİK. mad. 20 gereğince, takibin bu şekilde kesinleşme tarihinin üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmeyeceği–
Borçtan kurtulma davasına rağmen alacaklı icra takibine devam etmişse, sonuçta davanın reddedilmesi halinde, mahkemece davalı - alacaklı lehine tazminata hükmedilemeyeceği–
Rehinle teminat altına alınmış bir alacağın haciz yolu ile takip edilmesi halinde, yapılan takibin «süresiz şikâyet» yolu ile iptali gerekeceği–