Boşanma, babalık davası gibi -aile hukukuna ilişkin- ilâmlarda yer alan tazminatlar ile ilâmın eklentisi durumunda olan avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin, ilâm kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı–
Usulsüz tebligat halinde icra mahkemesine başvurarak tebliğ tarihinin düzeltilmesi konusunda karar alan borçlunun, hakkındaki takibi durdurabilmesi için, bu tarihe göre takibe ilişkin itirazlarını da -takip şekline göre- icra dairesine veya icra mahkemesine bildirmesi gerekeceği -
Talimat icra dairesinin İİK.nun 79 ve 360. madde dışında kalan işlemleri yapamayacağı (Satış bedelini, satış talimatı gönderen icra dairesine yatırmak zorunda olduğu, alacaklıya ödeyemeyeceği)–
«Bina ve arazi vergisi», «veraset ve intikal vergisi», «gümrük vergisi», «motorlu taşıt vergisi»nden farklı olarak, satışa konu taşınmaz/taşınırın aynından doğmayan -«katma değer vergisi», «stopaj gelir vergisi», «fon payı», «kaçakçılık cezası», «gecikme zammı», «gelir vergisi», «kurumlar vergisi», «kıymet artış vergisi», «mali denge vergisi» gibi- vergi alacaklarının, rüçhanlı alacak olmadığı -6183 sayılı kanun madde 21/1 uyarınca- bu alacakların daha önce konulmuş olan hacizlere aynı sırada, alacağı oranında (garameten) katılacağı–
Borçlunun, teslimi hükmolunan malın bedelini tevdi yerine yatırarak, malın aynen teslimine engel olamayacağı (aynen teslimden kaçınamayacağı)–
Borçlunun, itiraz süresi dolmadan «borcu kabul etmesi» halinde, haciz yapılabileceği ancak, İİK. mad. 20 gereğince, takibin bu şekilde kesinleşme tarihinin üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmeyeceği–
İtirazın iptali davası süresince satış istenemeyeceğinden, icra dairesinin «bu süre içerisinde satış istenmediğinden, haczin düştüğüne» ilişkin kararının, süresiz şikâyete neden olacağı–
Takip konusu ilamda tahsiline yer verilen faiz alacağı ana para faizi olmayıp, kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden ötürü ortaya çıkan geçmiş gün faizi alacağı olup, bu meblağa yeniden faiz yürütülmesine, BK’nun 104. maddesinin son fıkrası, keza faizin asıl alacağı katılmak suretiyle toplamı üzerinden, 3095 s.K’nın 3. maddesi hükmünün engel olduğu-
Haczin, limitli ipotekten sonra kurulmuş olması halinde, sıra cet-velinde ipoteğe, limiti kadar yer verildikten sonra, haciz koyduran alacaklıya pay ayrılacağı-