Kesin rehin açığı belgesinin «kesin aciz belgesi» gibi ilk hacze mutlak olarak katılma hakkı vermediği, bu belgeye sahip olan alacaklının ancak İİK. mad. 100/4’deki koşulların gerçekleşmesi halinde, ilk hacze katılabileceği–
«Hacizli vasıtanın muhafaza altına alınması»na yönelik talebin, «satış talebi» niteliğinde olmadığı (bu nedenle de, satış isteme süresini kesmeyeceği?
Kesin rehin açığı belgesinin, borç ödemeden aciz belgesi gibi, İİK. nun 100/1. maddesi uyarınca ilk hacze katılma olanağı vermediği–
Emlak vergisinin satışa (ve paylaşıma) konu taşınmazın aynından doğan bir vergi olduğu, bu vergi alacağına sıra cetvelinde rehinli alacaklardan da önce yer verileceği, bunun için alacaklı vergi dairesinin ayrıca takip yapmasına ve taşınmazın tapu kaydına haciz koymasına gerek bulunmadığı–
Değişik tarihlerde uygulanan ihtiyati hacizler arasında önce kesin hacze dönüşen ihtiyati haczin «ilk haciz» olarak kabul edileceği ve diğer ihtiyati hacizlerin bu hacze -İİK. 268’deki koşullar çerçevesinde- katılabileceği - İhtiyaten haczedilen bir mal, daha sonra bir başka alacaklı tarafından ihtiyaten haczedilir ve ikinci alacaklının haczi diğer (birinci) alacaklınınkinden önce kesin hacze dönüşürse, bu alacaklının ilk hacze -aynı derecede- katılacağı (yani, paylaştırmanın garameten yapılacağı) aksi taktirde -ilk alacaklının ihtiyati haczinin daha önce kesin hacze dönüşmesi halinde ikinci- alacaklının ilk hacze katılamayacağı (ikinci sırada yer alacağı)–
Kamu alacağından dolayı, taşınmazın fiilen haczine gerek, kalmadan, tapu kaydı üzerine konulan haczin geçerli olduğu—
Satışa konu mallar üzerinde usulüne uygun haczi bulunmayan SSK.nun, Vergi Dairesinin sıra cetvelinde yer alamayacağı–
Sıra cetveline yönelik şikayet sırasında, davalı alacaklının ölmesi halinde, icra mahkemesince, ölen davalının aile nüfus kayıt tablosunun -Nüfusdan- getirilip, mirasçılarının davaya dahil ettirilerek davaya devam edilmesi gerekeceği–
Haciz tarihinden sonra oluşan vergi borcu için, satışa konu taşınmaz üzerine haciz konulmuş olmadıkça bu borç için sıra cetvelinde pay ayrılamayacağı–
Tüzel kişilerin (anonim, limited şirket vb. gibi) temsil organını oluşturan kişilerin, tüzel kişiden alınamayan vergi borçlarından kendilerinin kasdı ya da ihmali bulunmasa da kişisel olarak sorumlu oldukları , bunun için vergi alacağının temsil edilen şirketin malvarlığından kısmen ya da tamamen alınamamış olması ve temsilciler aleyhine takip yapılarak, ödeme emri gönderilmesi ve onlar hakkındaki takibin kesinleşmiş olması gerekeceği (213 s. VUK. mad. 10)–