Sıra cetveline yönelik şikayetin, sırasına itiraz edilen alacaklı yerine borçlu hasım gösterilerek, karara bağlanamayacağı–
Kara taşıt araçlarının sicil kaydına konan haczin, araç sahibinin araç üzerindeki tasarrufunu kısıtlaması nedeniyle, geçerli bir «el koyma» ve «haciz» niteliğinde olduğu - Aracın kaydına haciz koydurmuş olan alacaklıya da, aracı fiilen haciz ettirmiş alacaklı gibi, sıra cetvelinde yer verilmesi gerekeceği - Kara taşıt araçlarının «fiili haczi» ile «kayden haczi» arasında doğurduğu hukuki sonuçlar bakımından fark olmadığı, bunlardan hangisi daha önce yapılmışsa, onun için sıra cetvelinde daha ön sırada yer ayrılacağı—
Borçlunun üçüncü kişideki alacağı üzerine alacaklı tarafından ihtiyati haciz konulduktan sonra, borçlu tarafından yapılan temlik işleminin hukuki sonuç doğurmayacağı—
İcra müdürlüğünün gerek kendiliğinden gerekse talep üzerine yaptığı işlemi bozamayacağı, hatalı işlemi bozma yetkisinin -taraflardan birinin başvurusu üzerine- icra mahkemesine ait olduğu–
Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren yasal değişikliklerle kanuni faiz oranının değişmiş olması halinde, alacaklının yeni faiz oranına göre takipte bulunabileceği (faiz isteyebileceği)–
Takas ve mahsup iddiasının, süreye bağlı olmadan, takibin her aşamasında bildirilebileceği (BK. 118; şimdi; TBK. mad. 139)–
«Faize ilişkin hak» ayrıca saklı tutulmadan «dosyadaki takip masraf ve harçlarının ödendiği» belirtilerek takipten feragat ettiğini bildiren alacaklının daha sonra, o dosyadan faiz talep edemeyeceği–
1580 sayılı Belediyeler Kanunu`nun 19/7. maddesine göre belediyenin kamu hizmetine tahsis edilmiş gelirlerinin haczedilemeyeceği, kamu hizmetine tahsisin hacizden önceki bir tarihte olmasının gerekli olacağı-